Galiba, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine ilişkin, en mizahi, en düşündüresi yorumu eski Cumhuriyet çalışanı, T24’ün deneyimli spor yazarı Asena Özkan yapmış: “Hakemin verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum...”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da AYM’nin Can Dündar-Erdem Gül kararı için aynı şeyi söylemişti.
Ama ister uy, ister uyma, ister (saygı) duy, ister duyma, son düdük çaldı, Fenerbahçe de Beşiktaş’ı, çok net bir oyun ve sonuçla 2-0 yendi.
Öncelikle Beşiktaş’ın hakem isyanına katılmadığımı belirteyim. Cüneyt Çakır, iki taraf için de hoşgörülüydü; özellikle kartlarda. İstese, bir takım 9 diğeri 10 kişi tamamlardı derbiyi, o galiba, biraz da G.Saray-Trabzon maçından etkilenmiş, kartını ölçülü kullandı. Penaltılarda ise bence mağdur taraf F.Bahçe, eğer ‘Yunus Yıldırım style’ düdük çalmasa F.Bahçe 2, Beşiktaş 1 penaltı kazanmıştı 90 dakikada.
Görüldüğü gibi, eksiği gediğine gelmiş.

‘Geliyorum’ diyen zafer
Sahaya dönecek olursak; F.Bahçe’nin galibiyeti günler öncesinden, “geliyorum” diye bağırıyordu. Çünkü bu takım yaklaşık 15 gündür istim üstünde. Bir grup Fenerbahçeli, Pereria’yı beğenmese de, Portekizli hoca, kafasındaki sistemi oturtuyor. Kaldı ki, balık hafızalı olmayanlar anımsamalı, Pereira’nın, Topuk Yaylası Kampı’ndaki sözlerini: “Futbol uyum işidir, bu ayar zaman alır. Süre verin...”
Ama bizim ulema, futbolu çok bildiği için, “Portekizli, bu müthiş futbolcular ordusuna top oynattıramıyor” demişti. Niye? Çünkü, Nani, van Persie, Volkan, Caner, Gökhan, M.Topal eğer aynı ekipteyse, o takım uçmalı.
Yok öyle bir şey!
Daha, yeni yeni birbirlerini tanıyor bu genç adamlar. Ve daha da iyi tanıyacaklar, daha da iyi oynayacaklar yarın, öbür gün!.
İlk goldeki çalışılmışlığın ötesi, uyumu sezen oldu mu bilmem, ama Caner tam ayağına kondurdu Volkan’ın, şut-sıkıntılı genç forvet de, Tolga’nın uzanamayacağı yere vurdu. En az 30-40 kere çalışmazsanız o golü atamazsınız.

‘Önce gol yemeyeyim’
Ayrıca, Fenerbahçe’nin, işi sıkıya aldığı maçlarda gol yemediği gerçeğini de görmenizi isterim. Çünkü Volkan, artık Alves-Kjaer ile aynı dili konuşuyor, Gökhan-Caner (H.Ali), savunmada duvar, hücumda yarım ay taktiği uyguluyor, Josef ile Mehmet de, takım topun arkasına geçtiğinde 3. ve 4. stoper kimliğine bürünüyorlar.
“Ama bu Fenerbahçe iyi oynamıyor...”
Oynamasın, kazanıyor mu?
Kazanıyor! 3 puan mı, temaşa mı?
Biliyor ki Pereira, takım savunması yaparsa, elindeki oyuncular galibiyeti getirecek golü zaten atacaklar..
Hem Lucescu’yu da getirseniz, ilk yılının ilk 6 ayında Pereira’dan farklı oynatmayacaktı ki! “Elimde nasılsa Nani, Van Persie, Fernandao, Diego, Volkan varsa gol atarım, ben savunmayı sağlam kurayım”
diyecekti Portekizli meslektaşı gibi.
Bu bağlamda lig-kupa-Avrupa üçgeninde yoluna devam eden Vitor Pereria’ya, -en azından- Fenerbahçe camiası, saygı duymalı, teşekkür etmeli...