Öncelikle maç bitiminde derbiyi kaybettiği halde gidip Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in elini sıkan Fenerbahçeli Gökhan Gönül’ü can-ı gönülden kutlamak gerek.\n

Maç bitmiş, takımı yılın son derbisini kaybetmiş, o gidiyor, sporun ‘unutulan’ unsuru ‘centilmenliği’ canlandırıyor. \n

Bravo Gökhan...\n

Ve sahadaki 21 oyuncuyu; daha doğrusu oyunda kalan 11 G.Saraylıyla 10 F.Bahçeliyi; onlar da kocaman bir bravoyu hak ettiler.\n

Öncelikle maçı, sadece ‘futbol’ çizgisinde oynamaya özen gösterdikleri, faulden sonra bile yerde yatan rakiplerinden ‘özür’ diledikleri için bir koca ‘bravo.’\n

Oysa geçen yıllardaki derbileri anımsıyorum da; daha düdük çalmadan dalaşan futbolcular, antrenörler, başlama işaretiyle beraber birbirine ‘tekme-tokat’ giren ‘kağıttan’ yıldızlar...\n

Ha!.. Sertlik yok muydu? Vardı; olmalı da ama birbirlerini sakatlamaya yönelik tek hareket yoktu. Maçın başlarında Eboue ile Caner didişir gibi oldu, hakem araya girdi, sonra iki ‘efendi’ adam çıktı, tartışmaların ‘efendileri’nden.\n

Maçın sonlarına doğru Sezer-Melo kapışır gibi oldu, bu kez uyarı Aykut Hoca’yla Fatih Terim’den geldi; “Sakin olun...”\n

Evet, bu tablo yıllardır özlediğimiz tablo. Eğer G.Saray-F.Bahçe maçları klasikse, klasiğe yakışan ortam da budur.\n

Gelelim saha içine; G.Saray kazanma adına profesyonelliğin tüm gereklerini yerine getirdi. Öncelikle sahadaki oyuncuların kumaşının kalitesinden ödün vermeyip ‘iyi futbol’ değil, ‘sonuç’ peşinde koştu.\n

Oyunu genel olarak mercek altına alırsak; F.Bahçe özellikle Kuyt’un oyunda olduğu sürece kötü oynamadı ama G.Saray’ın 11’i daha ‘sonuca yönelik’ isimlerden kuruluydu. Nitekim iki ölü top iki gol getirdi. Özellikle ilk golde Riera, sol kenardan koşup sağ çizgideki frikike gitti, son haftaların başarılı ismi Bekir’i ‘hataya zorlayacak’ bir kesme orta yaptı; bence bu golün yarısı İspanyol’un. Keza Selçuk’un golünde de topa iyi vuran Hamit, Burak, Selçuk, Riera hepsi toplandı. Kısa bir durum değerlendirmesi sonrası Selçuk’tan 6-7 metrelik baraja gol vuruşu geldi. Galiba hakemin 1-2 hatasından biriydi barajın öne taşınması... Elbette burada Riera’nın F.Bahçe duvarı içine girmesi de önemli bir nüans.\n

G.Saray için ‘efektif’ oynadı dedik ya; aslında işin içine biraz da ‘makyevelist’ felsefeyi soktular. Örneğin skor 2-1’ken Hamit’le maçın başlarında direği dövmüş, Burak’la pozisyonları harcamışken -ki Burak, Hamit’in pasını kontrol edemeyip resmen takımını golden etti-, çift forvette ısrar etmeyip Yekta’yla 5’li orta alana döndüler ve F.Bahçe’yi kendi silahıyla durdurdular. Elbette Hamit, Reira ve Semih’i diğer arkadaşlarından ayırmak gerek, gerçekten ‘derbi’ havasındaydılar. Meireles’in atılışı da Sarı - Kırmızılıları rahatlatınca ‘zamana oynayan’ G.Saray, yılın son derbisini kazanmasını bildi. O yüzden maçın sonlarında yere yatıp kalkmayan, oyuncu değişikliğinde oyalanan G.Saraylılara kimse kızmasın, ‘süreyi’ erittiler. Daha çok istediler ve kazandılar; bu kadar basit. Üstelik üzerlerindeki F.Bahçe fobisinden kurtulmaları da sanırım camia için 3 puanın ötesinde anlam taşıyordur. Çünkü son 3 yılda artık F.Bahçe ‘yenilmez rakip’ değil Cim - Bom için... F.Bahçe için söylenecek tek söz var; ‘Aslantepe’ye kazanmaya gelmemişler.’ Sezon başından beri Akhisar dışında hiçbir deplasman galibiyeti alamayan Aykut Kocaman’ın öğrencileri eğer biraz inansalardı kazanacaklarına, G.Saray zamana oynarken 10 kişi kalmazlar, maça da ortak olurlardı. Ayrıca takım oyununun sadece Kuyt üzerine kurulması ‘zaafiyete’ neden oldu. Takım bir türlü çıkamadı hücuma. \n

Ve Meireles; Portekizli atılmayı 2 kez hak etti. Galiba biraz tribüne oynamayı seviyor...\n

Ve hakem; konuşmak istemezdim ama oyun ikinci yarıda bu kadar durmuşken 3 dakikalık ‘ek zaman’ biraz eyyam kokuyordu. Keza 2-3 faulü atladı, 6-7 metreden frikik attırdı. Keşke bu hataları da yapmasaydı da ‘Halis’ bir ‘Özkahya’ diyebilseydik.\n

Sonuçta dünkü derbinin tüm unsurlarını kutluyorum; kazananı da kaybedeni de...\n

Sonuçta ‘kavgasız bir derbi’miz oldu yıllar sonra...