Bu kez Abdullah Avcı’nın fazla suçu yok puan kaybında. Belki de göreve geldiği günden bu yana ilk kez doğru bir 11 sahaya sürdü. Eldekilerin en iyisi... Pozisyon da buldu takım; birini attı ötekilerini kaçırdı. Macaristan az, öz geldi. Altın değerindeki puanı alıp gitti. Türkiye’nin Rio umutlarını Saracoğlu’nun çimlerine gömdü.

Maçın en kısa özeti bu! Ama bir gerçek var ki, Avcı ile olmuyor! Olmayacak da!

Ve artık veda vaktidir. Au Revoir Mösyö Abdullah; sayesinde av oldu Ay - Yıldızlı ekip. İnsanların bayrak sallayası gelmiyor! Koskoca ulusun milli maç izleme keyfini bitirdin. Turkcell’in locasında deneyimli gazetecilerle beraberdim. Hemen yan locadaki seyirciler ATV’deki, “Benim için üzülme” adlı diziyi izliyordu 1-1’den sonra! Böylesine soğumuş bu ülke milli takımından, varın gerisini siz düşünün.

Kazanamaz mıydık? Kazanırdık. Hatta Arda’nın enfes ters ortasına Burak’ın uzattığı kafa az kalsın 3 puanı getiriyordu ama genç Semih öyle bir hata yaptı ki affı yok, zaten boş geçmedi Macarlar. Rakip uzun ve kalıplı, Abdullah Avcı ve Belediye’den getirdiği yardımcıları hiç mi önlem almaz ölü toplar için, pes! İlk yarıda direği dövdüler 2. yarıda golü attılar, bizimkiler seyretti!

Kimse iyi oynadık edebiyatı yapmasın. Macarlar kötü ve adamlar 1 puan için gelmiş. Elbette oyunun temposunu sen belirleyeceksin!

Belirledik de ama top çerçeveyi bulmayınca boş! Utandım, adamların kalburüstü takımlarda oynayan tek futbolcusu yok!

Oyunun başlarında Burak, Umut, Alper birer adımdan golleri kaçırmasalar, keza ikinci bölümde Hamit’in vuruşu, Arda’nın şutu gol olsa! Olmadı. Bu tip maçlarda buldun mu atacaksın, atamazsan finalleri televizyondan izlersin.

Artık kimse hayal görmesin; Romanya ve Hollanda’yı yeneriz. Macarlar puan kaptırır; halamın bıyıkları olsa amca derdim.

Sen sadece sahanda Estonya’yı ‘hakem yardımı’ ile yenip, Rumen ve Macarlar’a ‘cömert ev sahipliği’ yapıyorsan, o takımın teknik heyetine yol gözükmüştür!

Gerçekten “Yeter Yıldırım Demirören.” Kimden baskı görüyorsunuz, bilemiyorum ama Abdullah Avcı ve İBB kökenli ekibi için ayrılık zamanıdır; Yahya Kemal’in dediği gibi! Sakın ola ki arkasında duruyorum demeyin. Bu ülke, televizlondaki diziyi milli takıma tercih ediyorsa yolun sonudur!

Bilmelisiniz ki milli takımı başarısız bir federasyon, asla koltuğunda rahat oturamaz.