Şikeydi, teşvik primiydi, mahkemeydi, davaydı, TFF seçimleriydi derken Ulusal futbol takımımızı unuttuk.

Oysa, Abdullah Avcı yönetimindeki Ay-Yıldızlı ekip, yarın bir anlamda görücüye çıkacak. Rakip Slovakya. Orta Avrupa’nın dişli bir temsilcisi.

Ve bu maç Avcı’nın yaratmayı düşündüğü, yenilenen Ulusal takımın öyle ya da böyle ilk sınavı olacak. Kadroda yeni isimler var. 10’a yakın önemli oyuncu ise düşünülmemiş.

Yıllardır Ulusal formayı giyip bir anda devre dışı kalan futbolculara bir bakalım isterseniz. Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Sabri Sarıoğlu, Hakan Balta, Hamit Altıntop, Kazım, Servet Çetin, Giray, Gökhan Zan, Gökhan Töre, Egemen Korkmaz.

Neredeyse bir takım yok!

Kimler var, Kayseri’den Eren, Hasan Ali Kaldırım, Kaiserslautern’den Olcay Şahan, Toulouse’lu Umut, F.Bahçe’li Caner, G.Saray’lı Semih, Beşiktaş’lı İsmail.

Tercihlere saygı göstermek gerek. Ama Ligin en çok gol yiyen 4-5 takımından birinin hem solbekini, hem stoperini Ulusal takıma çağırmak ‘fantezi’den öteye bir şey değil.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz bu sezonun en formda solbeki Hakan Balta’dır ve eğer o forma Abdullah Avcı’nın ‘ego tatmini’ arenası değilse Hakan, İsmail’den de, Hasan Ali’den de 3 gömlek iyi bir solbektir. Keza, Kâzım her zaman Umut’un, Emre Belözoğlu da Caner’in önünde isimlerdir.

Sinan’da ısrar edecekse diyecek lafım yok, ama alnından gol yiyen Cenk bu takıma giriyor ve Volkan kadro dışı kalıyorsa, Guus Hiddink’i ararız. Hele Gökhan Töre’nin devre dışı bırakılıp Olcay’ın kadroya alınması gerçek bir ‘göz boyama’dır.

Ve benim bir önerim var Avcı’ya. Madem bu takıma güveniyor. Hollanda, Macaristan, Romanya maçlarına da yukarıdaki takımla çıkar. Ama hiç sanmam! O maçta öyle ya da böyle Emre’si de, Volkan’ı da, Hakan’ı da forma giyer. Niçin mi? Abdullah Hoca öyle söyledi, “Kapımız herkese açık!”