“Haydi kızım, haydi Işıl... İyi savunma Nevriye.. Dayanın, geliyor... Haydi, haydi at şu faulü...
Evet, bitti, şampiyonuz... Re re re, ra ra ra Galatasaray, Galatasaray, şampiyon...”
Bu sesler, Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımı’nın ezeli rakibi Fenerbahçe’yi Rusya’nın Ekaterinburg kentinde yendiği maça ev sahipliği yapan Divs Salonu’nda değil, Sarı - Kırmızılı kulübün Olağanüstü Mali Genel Kurulu’nun gerçekleştiği Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yankılandı.
Kongreye katılıp, lehte ve aleyhteki konuşmaları dinleyen, kimi zaman birbirlerinin üzerine yürüyen, kimi zaman, nezaket kurallarını zorlayan üyeler, ezeli rakipleri Fenerbahçe ile oynadıkları maçın sonlarında gerçek bir ‘aile’ örneği sergilediler. Muhafeletin yoğun bombardımanı sonrası yönetimden Mehmet Karlı ve Mete İkiz’in konuşmaları ile gerilen hava, salondaki dev ekrana verilen maçın son 2 dakikası ile bir anda değişiverdi. Hele o sırada maçın kırılma basketini atan Şebnem Kimyacıoğlu, salondaki tüm statüyü, yönetici-üye-başkan sınıfını ortadan kaldırdı. Gerçekten de sadece maçı kırmıyordu Ekrem Memnun Hoca’nın büyük bir risk alarak oyuna soktuğu Şebnem Kimyacıoğlu, belki de Sarı - Kırmızılı kulübün idari yazgısını değiştiriyordu. İşte o andan itibaren artık herkes geriye sayıp, hep bir ağızdan “Geliyor, geliyor, şampiyonluk geliyor” diye bağırmaya başladı
Şampiyonluk anını ise sanıyorum cümleler anlatmaya yetmez. Gerçekten, Galatasaray ailesinin en mutlu günüydü son 1 yıldır..
Yine, kongrenin en hareretli anlarında “Maçı dev ekrana verin” diyen Sarı - Kırmızılı ekibin yeni medya sorumlusu Ali Kırca da, sanıyorum daha ilk icraatı ile iletişimin ne denli önemli olduğunu herkese gösterdi.
Işıl’ın maç bitiminde dilini çıkarıp şampiyonluk turu atışının ekranlara gelmesi ve yönetim masasından Emir Sarıgül’ün, “Ekrem memnun, biz memnun” demesi günün unutulmazlarındandı.
Yaşça ileri bir üye, “Ben Lütfi Kırdar’a geldiğimi sanıyordum, şu an sanki eski Ali Sami Yen’deyim” derken Galatasaray Mali Genel Kurulu’nun Divan Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat da bir yandan gözyaşlarını siliyor bir yandan da, “Ben size tarihi bir kongre demiştim. Anladınız mı şimdi niye tarihi” sözlerini kendisine sarılan üyelerle paylaşıyordu.
Mali kongre mi?
Açıkcası, Şebnem Kimyacıoğlu’nun maçı kopartan 3’lüğü gelmese, Hayri Kozak ve Taner Aşkın’ın eleştirileri yenir yutulur cinsten değildi. Gerçekten Ünal Aysal yönetimi iyi niyetli bir şeyler yapmaya çalışmışlar ama hem sportif, hem kurumsal, hem de mali açıdan o kadar yanlış adımlar atmışlardı ki, üyeler hem ibra, hem yetki konusunda kararsızdı. Özellikle Fatih Terim’in görevinden alınışının şekli, ara transferde harcanan ve takıma katkı sağlamayan 70 milyon dolarlık ek gider, Sportif A.Ş.’nin zararı ile Florya’nın çiftliğe döndüğü iddiaları ve 800 milyonu aşan borç Aysal’ı bıçak sırtına getirmişti. Ama eni sonu Galatasaray bir spor kulübüydü ve gerçekten de sportif başarı, her şeyi en azından bir süre için rafa kaldırmaya yetiyordu.

‘MUHTEŞEM ZAFER’
?G.Saray Başkanı Ünal Aysal, Sarı - Kırmızılı kulübün genel kurulunda kadın basketbol takımının Avrupa şampiyonluğunu kutladı. Aysal, “Muhteşem bir zafer. G.Saray’a yakışır bir zafer. Beklediğimiz buydu. Çok güzel bir görüntü, keşke bunu her gün yaşayabilsek” dedi. Aysal, yayınladığı kutlama mesajında da “UEFA Kupası ve Süper Kupa’dan sonra yaşadığımız en büyük zafer olan kadın basketbolcularımızın Avrupa’nın en büyüğü olduğunu tescil ettirdiği büyük zaferden dolayı, başta sevgili basketbolcularımız, teknik direktörümüz Ekrem Memnun ve teknik ekibimiz olmak üzere emeği olan tüm şubemizi gönülden kutluyorum. Tüm G.Saraylıların bayramı kutlu olsun. Bu zafer Türkiye’ye armağan olsun. Yaşasın G.Saray” ifadelerini kullandı.