Aziz Yıldırım kazandı, medyanın estirdiği rüzgârın
aksine kazanacağı da belliydi açıkçası. Niçin mi? Çok
basit; “Fenerbahçe 3 Temmuz sürecinde masum”
diyen kongre üyelerinin oyları yeniden başkan
yapıyordu Yıldırım’ı. O ve arkadaşları, ilk günden bu
yana, hatta uzun süren tutukluluk günlerinde bile,
“Fenerbahçe şike yapmamıştır” tezini savunmuştu.
Camianın da çok büyük bölümü Yıldırım’la aynı
görüşteydi. Bu uğurda mahkeme önlerinde
sabahladılar, biber gazı ve cop yediler, dün de
sandığa koşup Başkanları’nın zaferini taçlandırdılar..
Konuşmaların yapıldığı cumartesi günü söz
alan üyelerden hukukçu Haluk Burcuoğlu ile eski
başkan adaylarından Sibel Pala’nın “Masumuz,
aksini söyleyen bizden değildir” temalı konuşmaları
da “Acaba mı” diyen kararsız oyları Aziz Yıldırım’a
getirecekti. Yoksa, normal bir kongre süreci yaşansa,
üyeler ‘listelere’ bakıp oy verseler, M. Ali Aydınlar’ın
‘maddi gücü inanılmaz’ isimlerden kurduğu yönetim
bu kadar fark yemezdi.
Havaalanı kralı Hamdi Akın, ilaç kralı Nezih Barut,
son 10 yılın önemli yatırımcısı Mehmet Torun, hijyen
sektörünün flaş ismi Tankut Turnaoğlu, Ali Şen’in
oğlu Metin Şen, TFF yöneticisi Selim Koray ‘inşaatilaç-
hijyen-yatırım’ kokteyli oluşturmuşlardı. Nejdet
Ersoy da, kararsız 1907 oyları için ekibe girmişti.
Yıldırım ise, Abdullah Kiğılı, İlhan Ekşioğlu,
Şekip Mosturoğlu, Ünal Uzun, Hakan Dinçay
gibi ‘dava arkadaşları’nı tercih etti. Camianın
sevdiği Mahmut Uslu da iyi bir seçim tercihiydi.
Ve, ‘tarihi fark’ yaparak kazandı Aziz Yıldırım.
Maddiyat değil, hissiyat galip gelmişti. ‘Vefa’ ağır
basmış, başkanı ‘tek adamlık’la eleştirenler bile
elleri titremeden ‘sarı pusula’yı seçmişlerdi.
Dünkü Fenerbahçe seçimi bir gerçeği ortaya
koydu ki, Sarı - Lacivertli aile sadece bir kulüp
değil. Öyle olsa, M. Ali Ayınlar’ın, gazete, radyo
ve sosyal medya aracılığı ile yaptığı ‘tanıtım’
bombardımanı sonuç verirdi. Günlük siyasi ve spor
gazetelerine bir bakın. Aydınlar’ın ilanı olmayan
gazete yok gibi. Sandıklar kapandığı saatlerde
önemli bir spor radyosunda hala, “M.Ali Aydınlar
için sandık başına” reklamı dönüyordu. Ama son
10 yıldır medyaya inanmayan kamuoyunun, bu tür
reklam bombardımanına bakarak Aziz Yıldırım’dan
vazgeçmesi düşünülemezdi.
Yine de M. Ali Aydınlar, bu yenilgiye karşın
önemli bir iş yaptı. En azından kaybedeceğini bile
bile yarışa girdi, “Fenerbahçeliyim” dedi. Eğer,
TFF Başkanlığı sırasında ‘özel yetkili’ polislerle,
‘özel yetkili’ savcıların dolduruşuna gelip, “Durum
vahim” demese, o süreçte F.Bahçeliler’in yüreğini
burkacak işlere imza atmasa belki dün bu kadar
fark yemez, en azından bir sonraki seçim için
şimdiden ‘başkan’lığını ilan ederdi. Ama dedik
ya, söylenenler ve yazılanları artık kamuoyu unutmuyor.
Hele hele Aziz Yıldırım’ın seçim zaferi sonrası
yaptığı, “Fenerbahçe’nin neferleriyiz” lafı da emin
olun, Sarı - Lacivertli kulüp var oldukça anımsanacak.

BAŞKANIN YIL YIL

ALDIĞI OYLAR

.1998: 1469 oy

.1998: 655 oy

.2000: 2657 oy

.2001: 1067 oy

.2002: 2175 oy

.2004: 3555 oy

.2006: 3676 oy

.2006: 2824 oy

.2009: 5053 oy

.2012: 5269 oy

.2013: 6821 oy