Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Susuzluğun şairine
Roman, öykü, anı ve tiyatro alanında ve her biri toplumcu edebiyatımızın en değerli ürünleri arasındaki 20’yi aşkın yapıtın yazarı Talip Apaydın’ı ben öncelikle şair olarak tanıdım ve belki de şair oluşumun bencilliğiyle zihnimdeki ve gönlümdeki yeri hep bir şair ve şiirde ustam olarak kaldı.
1956’da yayımlanan ilk şiir kitabı, aynı zamanda yayımlanmış ilk ürünü “Susuzluk”ta, kendi köyü ve bütün köyler adına, ülkesi adına insanlığa şöyle sesleniyordu:
Susadım
Bozkırlar ortasında
Kurudu dudaklarım
Çağırmayın gelemem
Bir tas su uzatın
Çabuk olun biraz
Beni kurtarın
Kısa, özlü, yalın, içten.
Yıllar sonra tekrar okumaktayken bu şiirlerin, sadece zihnimde değil gönlümde yer tutmuş olduklarını duyumsuyorum.
Örneğin, Aşk İklimi
On sekiz yaşın nisan günleri
Dünya bir kızın gözlerinden ibaret
Hayat bir tas su içimi
Ne zaman oldu aklımda yoktu
Yağmurlar yağdı hatırladım
Yayıldı içime aşk iklimi
Toprak kokusu bu muydu
Böyle miydi benim insanlarım
Ben hiç yoruldum mu severken
Ah bu uzak ses kimin
Şüpheniz olmasın şimdi bile
Düşüp ardına gidebilirim
“Genişlik” adlı şiirinin giriş dizeleri zihnime ve gönlüme gerçekten çakılı kalmıştır:
Ben geniş ovaları severim
Çıkıp at koşturmalıyım tarlalarda
Yiğidim senin adın özgürlük
Bazen tadını duyar gibi oldum
Saçlarım darmadağın rüzgârlarda
“Kendi Şarkım” adlı şiirinde, “Türkiyem” deyişindeki yürekten seslenişe, her zaman capcanlı, dipdiri kalmış umuda bakınız:
Bir yol ki kendimizden başlar
Kolay olmıyan güzel olan
Gelecek Türkiye’ye gidecektir
Geçip yalnızlığın tarlasından
Bu anma yazısı için şiirleri üzerinde çalışmaktayken şiir alanında her halde son ürünlerinden “Öykü”yü, kurucularından ve yazı kurulu üyelerinden biri olduğum Sanat Emeği dergisinin Temmuz 1979 tarihli sayısında yayımlamış olduğumuzu görüp anımsadığımda ne kadar sevindiğimi anlatamam.
Tohum şiir yüklüydü
Umudu vardı, içtenliği sıcaklığı
Koca ağızlı bir grayder yara yara geldi
Alt üst etti toprağı
Bitkilerin köklerini, o küçük dünyayı
Bozdu, yıktı
Hiç düşünmedi, kaba ve hoyrat
Tohum altta ne yaptı
Umudunu topladı
Birgün deldi çıktı toprağı
Şimdi gökyüzü güneş daha yakın
Bin yıllardan gelen yaşam
Sürecek hiç kuşku yok
Tohumdaki güce bakın
Bu şiiri belki de onu Ankara’daki evlerinde ziyaretimde elinden almış olmalıyım.
Talip Apaydın’ı ilk kez bu ev ziyaretinde tanımış, ben ona ustam olarak, o bana daha genç bir şair arkadaşı olarak karşılıklı içten sevgilerimizi iletmiştik.
Bir daha da onunla karşılaşma şansım olmadı.
Toplumcu edebiyatımızın önde gelen bir ustası olarak Talip Apaydın, şiirde Dağlarca, Külebi, Ceyhun Atuf Kansu, A. Kadir soyundandır. Nâzım Hikmet, Orhan Veli şiirinden el almıştır.
Tıpkı şiiri gibi, sözünü ettiğim görüşmemizde tanıdığım sade, içten, bilge kişiliği de zihnimde ve gönlümde yer etmiştir.
İlk çocuğuna susuz tarlaların özlemiyle Su adını koyan “Susuzluk”un sevgili şairini ölümünün 10. yılında sevgi ve özlemle anarken onun kitaplarıyla ve onun adına bir kitaplık oluşturan Beylikdüzü Belediyesi’ni kutluyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!