Aydın Engin

HDP Barajı Aşmış, Uyuyabilirsiniz…

12 Mart 2015 Perşembe

Bir okur mail yollamış, “HDP güzellemelerinizden bıktık yani…” diye yazmış.
Demek benim “7 Haziran seçimlerinde Meclis aritmetiğini değiştirebilecek tek siyasal güç HDP’dir” diyen yazılarımı HDP güzellemesi olarak kavramış.
Ne diyeyim…
Oysa HDP güzellemesi yaptığımı sanmıyorum, çünkü böyle bir niyetim yok.
HDP şimdi ve şimdilik bir iddia. Zikzaklarla yol alan bir iddia!..
İddia kısa ve yalın: Bir Türkiye partisi olmak…
Nitekim Kürt siyasal hareketinin legal örgütü olarak tanınan, ünlenen, bağımsız adaylarla yani pek elverişsiz koşullarla seçimlere katılmasına rağmen parlamentoda grup kurabilecek bir kitle desteğine ulaşmayı başaran DTP (Demokratik Toplum Partisi) kendini feshederek HDP içinde erimeyi tercih etti. DTP milletvekilleri adres değiştirip HDP milletvekili oldular. İrili ufaklı sosyalist partiler de HDP çatısı altında “bir bileşen” olarak yer aldılar.
Ancak henüz “HDP Kürt siyasal hareketinin yasal partisidir” yargısı ve algısı kırılmış değil. Kırılması için zamana ve yeni adımlara gerek var. Üstelik HDP düz, engebesiz bir yolda yürümüyor. Ortadoğu’daki son derece karmaşık siyasal gelişmeler, yüzyıl önce İngiliz- Fransız subaylarınca çizilmiş ve ortaya yapay devletler çıkaran sınırların yeniden çizilmesinin kaçınılmaz oluşu gibi dış etkenlerden tutun da “barış süreci”nde elde edilebilecek ya da elde edilemeyecek kazanımlar HDP’yi dolaysız etkiliyor, etkileyecek. Bunlara bir de İmralı ve Kandil etkenlerini ekleyin. HDP’nin niye zikzaklarla ilerlediği ve ilerleyeceği açıkça görülür.
Ancak bütün bu yakıcı konuları şunun şurasında üç aydan az kalmış 7 Haziran seçimlerinden sonra konuşmak, tartışmak çok daha sağlıklı ve doğru.
Barajı aşamayıp parlamentoda temsil edilmeyen Kürt siyasal hareketi ve tek başına hükümet kurabilecek, hele hele anayasayı değiştirebilecek bir güç haline gelecek AKP iktidarında Kürt sorununun gideceği yön ve açılabileceği sınırları başka; buna karşılık barajı aşmış, en az 55, en çok 70 milletvekili çıkarmış bir HDP’nin yer aldığı bir Meclis’te Kürt sorununa barışçıl çözüm arayışlarının gideceği yön, açılabileceği sınırlar çok başka olacak.
Daha kısa ve kestirme sorayım: 7 Haziran seçimleri AKP’yi bir kere daha tek başına iktidara taşıyan bir sonuç mu getirecek, yoksa tüyleri yolunmuş, kanadı kırılmış, burnu sürtülmüş bir AKP ile mi karşılaşacağız?
Evet, soru bu kadar yalın ve cevabı için sadece iki seçenek var:
Bir: Seçmen “Ben AKP iktidarının son bulduğu, en azından dilediği gibi egemen olamayacağı bir seçim sonucundan yanayım” diyecek ve oyunu HDP’ye verecek.
İki: Seçmen “Hayır, ben Kürt ağırlıklı bir partiye oy vermem” diyecek ve oyunu kendine yakın bulduğu bir partiye verecek ve böylece parlamento aritmetiği değişmeyecek ya da AKP’yi daha da güçlendirerek değişecek…

***

Meclis aritmetiğinin değişmesinden yana olanların önümüzdeki üç ay boyunca geceyi gündüze katarak, alt kattaki, üst kattaki, yandaki, arkadaki komşunun zilini çalmaktan çekinmeden, tembelliği suç sayacak bir yurttaş bilinci ile demokrasi mücadelesine girişmeleri gerekiyor. Hele hele son günlerde kamuoyu araştırma şirketlerinden sol gösterip sağ vuran ağızlara kadar geniş bir kesimin HDP’yi barajı zaten aşmış bir parti olarak gösterme çabalarının bir tuzak olduğunu iyi kavramak gerekiyor.
Düne kadar “HDP barajı aşamaz, bu da AKP’nin ekmeğine yağ sürer” vaazı verenler ağız değiştirdi ve “Tamam tamam!.. HDP barajı aştı bile” diyor ve “Dert etmeyin, yatın kulağınızın üstüne, uyuyun” öğüdüne kuvvet veriyor…
Bunun gözünüzden kaçmadığını sanıyorum.
Benim de kaçmıyor. Ama bu öğütler benim ayrıca midemi de bulandırıyor…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları