Ayşe Emel Mesci

Satürn ile Jüpiter buluşunca…

21 Aralık 2020 Pazartesi

Astrologlar lütfen gücenmesin; okuyucularım da lütfen afallamasın. 2020’nin 21 Aralık günü, yani kış gündönümünde çıkacak bu yazıda 2021 falınıza ilişkin önemli ipuçlarından söz edeceğim.

Neden mi böyle bir işe girişiyorum? Çünkü 21 Aralık’ta Satürn ile Jüpiter’in her 20 yılda bir yinelenen buluşması gerçekleşiyor. Bu olgunun mitolojik kökleri öylesine güçlü, güncel yorumları çağrışımlara o kadar açık ki “Çağrışımlar” köşesini bundan mahrum bırakmak düşünülemezdi doğrusu!

Sırayla gidelim, kavramlara açıklık getirelim.

Kolektif bilinçdışı

Analitik psikolojinin kurucusu olan Carl Gustav Jung, mitolojiyi insanlığın kolektif bilinçdışının ifadesi diye nitelerdi. Kadim imgelemde mitoloji, tanrılar ve gökyüzündeki yıldız konfigürasyonları arasında kurulan, zaman içinde giderek yeraltına ve semboller dünyasına çekilerek aktarılan bağlantılar önemliydi.

21 Aralık önemli bir tarih, kış gündönümü. Önemi şu olaydan da anlaşılıyor: Hıristiyanların İsa’nın doğumu olarak benimsedikleri Noel Yortusu 25 Aralık’ta kutlanır. Ama işin aslı şöyle: MS 4. yüzyılın ortalarına doğru Papa Liberius, İsa’nın doğum günü olarak 25 Aralık tarihini seçmeye karar verir, çünkü o tarihin de içinde yer aldığı ve 21 Aralık ile başlayan hafta Sol Invictus (Yenilmeyen Güneş) adıyla kutlanan bir pagan bayramıdır. Anlamlı bir addır bu, çünkü o tarihe kadar giderek kısalan günler, 21 Aralık’tan sonra tekrar uzamaya başlar, yani Güneş’in egemenlik alanı yeniden genişler. Örgütlenme derdi olan tektanrılı dinler genellikle kendilerinden önceki pagan âdetlerini bir şekilde sahiplenip etki alanlarını genişletmeye çalışmışlardır.

2020 yılının 21 Aralık tarihinde, Jüpiter ile Satürn gezegenleri buluşacaklar, yani uzaydaki en yakın konumlarına gelecekler. Konuya mitoloji tarafından bakalım.

Mitoloji ne diyor?

Satürn bir Roma tanrısıdır, Antik Yunan’daki öncülü ise Kronos’tur (Yunancada kronos “zaman” anlamına gelir). Uranos ile Gaia’nın (yer, toprak) oğlu olan Kronos, annesinin bulduğu tırpanla babasının hayalarını keser, yani iktidarını yok eder ve onun yerine geçer. Birçok kadim Doğu Akdeniz uygarlığının yaratılış mitoslarında da görülen kuşaklar arası çatışma motifi, Uranos-Kronos-Zeus üçlemesinde karşımıza çıkar. Babasını alt ederek iktidarı ele geçiren Kronos aynı şeyin kendi başına da gelmemesi için doğan tüm çocuklarını yutup karnında saklar. Sadece biri, (Zeus’ annesi Rhea tarafından kurtarılıp Girit Adası’na saklanır, büyüdükten sonra da iktidarı ele geçirip Kronos ile titanları yerin altına gönderir. Titanlar devri biter, tanrılar devri başlar. Bu devri başlatan Zeus’un Roma’daki karşılığı Jüpiter’dir.

Bu iki ezeli hasım akraba arasındaki göksel “buluşma” ilk başta da söylediğim gibi çok çeşitli ve güncel çağrışımlara açık: Kronos/Satürn’ün mitolojik öyküsünde öne çıkan ana unsurun “korku” olduğu görülüyor. Yaptıklarıyla “korku” saçtığı gibi, kendisi de öyle korkuyor ki çocuklarını yiyor! (Goya’nın ünlü “Çocuklarını Yiyen Satürn” tablosuna bir bakmanızı, çizgilere sinen korkuyu hissetmenizi öneririm.) Ama korkunun “ecele” faydası olmuyor, korktuğu Satürn’ün başına geliyor. Kıssadan hisse: Korku ile yönetenler asıl kendileri büyük bir korku içindedir ve genellikle korktukları başlarına gelir.

2021 falı: Değişim

Bu öyküde Satürn’ün antitezi olarak öne çıkan Jüpiter ise değişimin habercisidir. Satürn, kurduğu düzen bozulacak, bir sonraki kuşak kendisinden hesap soracak diye ölesiye korkarken, Jüpiter eski çağı bitirip yeni bir çağ başlatmak azmindedir. Satürn herkesi köşeye sıkıştırıp hiçbir şey değişmesin diye uğraşırken, Jüpiter karşımıza yeni olasılıklarla çıkmaya hazırlanmaktadır. Sergilediği en büyük hüner ise Satürn/Kronos’un tüm hasımlarını bir araya getirmek olmuştur.

Satürn ile Jüpiter arasındaki buluşmanın ve kaçınılmaz çatışmanın, 2021 yılı ve devamı için falların satır aralarına yansıyacak temel sorusu bellidir: Yeni bir dünya mümkün mü, değil mi? Karamsarlığın yerini iyimserlik, korkunun yerini umut alacak mı? Yeniyi üretmeyen, bizi hep eskide tutan kalıplar kırılacak, önümüzde yeni olasılıklar belirecek mi? Cevaplar mitolojide saklı…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dünya bir sahnedir 1 Nisan 2024
On yıl sonra... 18 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları