Tatbikat Sahnesi’nin Ankara’daki yeni oyunu ‘Takan Takana’ başlığını taşıyor. Laurent Baffie’nin metninden Buket Kubilay’ın Türkçeye aktardığı çalışmayı Erdal Beşikçioğlu yönetmiş. Yetmiş dakika süren bu tek perdelik oyun vodvil biçeminde bir komedi. Daha önce (2007’de) Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda sahnelenmiş; bu yıl da aynı toplulukça bir kez daha sahneye çıkartılıyor.
Fransız yazar Baffie televizyon ve sinema dünyasının ünlülerinden. Türk seyircisinin sanırım ilk kez Dostlar Tiyatrosu’nun 2001-2002 döneminde sahnelediği ‘Yarışma’ (‘Sex, Magouilles et Culture Generale’) adlı yapıtı ile tanıdığı yazar, televizyon dünyasındaki iğrenç manevraları ve entrikaları güldürücü bir biçimde gözler önüne seriyordu.

‘Takıntı’ların sergilendiği ‘durum komedisi’
‘Takan Takana’ ise dertlerine derman arayan altı OKB (Obsesif Kompülsiv Bozukluk) hastasını doktor muayenehanesinde bir araya getiren bir durum komedisi. Hastalardan biri edep dışı sözler söylemeden ve küfretmeden yapamıyor. İkincisi her şeyi sayılara dökme (aritmania) hastası. Üçüncüsü hastalanma fobisi nedeniyle her şeyi yıkamadan/temizlemeden edemiyor. Dördüncüsü evde gazı, elektriği kapatmayı, evin anahtarını yanına almayı – kırk kez kontrol etmesine karşınunuttuğunu sanıyor. Beşincisi ‘çizgi’ içeren hiçbir şeye basamıyor ve müthiş düzeyde simetri (bakışımlılık) merakı var. Sonuncusu ise sözlerini durmadan yineleyip durma zorunluğunu yaşayan biri.
Uçağı geciktiği için hastalarına randevu verdiği saatte ofisine gelemeyen doktoru –arada bir odaya giren sekreterin açıklamaları doğrultusunda- beklerken birbirlerinin takıntısından rahatsız olan bu kişilerin iletişim kurma girişimleri ve sonunda grup terapisi yaparak başkalarının takıntılarını iyileştirme çabalarıyla süren oyun hiç beklenmedik biçimde sonlanacaktır.

İyi çalışılmış bir sahne olayı
Yönetmen Erdal Beşikçioğlu, oyunu en az üçte bir oranında kısaltarak, kültür farklılığı nedeniyle bizim seyircimizin algısına uzak düşecek ayrıntıları ayıklamış. Tam yerli yerine oturmasa da kimi oyun kişilerini bir oranda yerlileştirmiş. Kısalttığı oyunu bir solukta kesintisiz olarak izlenebilecek boyutta işleme şansını da yakalamış. Yalın bir dekor içinde devinen oyuncuların takıntılarını koreografik bir düzen içinde sergilemelerini sağlamış. Metni okurken yer yer sıkıldığımı söylemeliyim. Oysa Tatbikat Sahnesi yapımı hiç bunalmadan izlenebilecek bir sahne metninden oluşuyor.
‘Takan Takana’nın yıldızları yedi genç oyuncu. Canlandırdıkları kişileri soluklu bir anlatımla, ‘takıntı’larını karikatürleştirmeden içselleştirmiş olmaları oyunu sahneye getirirken yaptıkları yoğun çalışmanın kanıtı olarak ortaya çıkıyor. Kıvanç Kürkçü, Melih Efeçınar, Metehan Kuru, Dilan Düzgüner, Ezgi Sonkuş, İlkyaz Arslan ve Hayriye Merve Kaya’dan oluşan ekip başka oyunlarda da kendilerinden söz ettirecek bir oyunculuk düzeyini yakalamış durumdalar.
‘Takan Takana’ büyük bir yapıt değil. Zaten Baffie de büyük bir yazar değil. Ne ki izlediğimiz oyun bir oranda kendi takıntılarımızla yüzleşmemizi sağladığı için düşündürücü, seyirciyi düzgün bir sahne olayıyla buluşturduğu için de sevindirici...