Ligin son iç saha maçı... Geçen hafta basketbol takımı Avrupa’nın en büyüğü olmuş. Kulüp, tarihinin en fiyakalı günlerinde. Hava mis gibi. Karşınızda ezeli rakiplerden biri. O kadar ki son yıllarda bu rekabeti hep nefret belirlemiş. Üstelik başında da eski teknik direktörünüz var... Bu sebeplerden herhangi biri Almanya’da ya da İngiltere’de stadı hıncahınç doldurmaya yeter. Ama bizde durum o kadar kötü ki, ıssızlığın ortasına tekabül ediyor. Bu ıssızlığın işe yaraması gereken tek an olan saygı duruşu ise saçma sapan bağırış çağırışla kesiliyor. Durumun vahametini teşhir edercesine...
Aslında ibret verici bir görüntü bu. 3 Temmuz’u her şeyin önüne koyan ve bu yüzden belki de büyük bir prestij kaybeden iki ekibin artık birbiriyle kapışması bile gündeme damga vuramıyor. Çünkü nefret, öfke, ötekileştirme sizi ancak bir yere kadar taşıyor, ondan sonrası için üretmek lazım. Üretemez ve bir tek o nefretten beslenmeye kalkarsanız ne beyne oksijen gidiyor, ne de akıl devreye girebiliyor. Başarısızlığın ibret vesikası işte.
Trabzonspor’a haksızlık etmeyelim. Bu sezon dirilmenin emarelerini biraz gösteriyor. O da biraz. Başkan bu işlerin altında emeği büyük olanları ezmeye hafiften başladı, seneye ne olur, göreceğiz. Ama Fenerbahçe futbol şubesinde durum vahim. Zaten stadı tenhalığa sürükleyenler de onlar. Bu kadroyla, bu takımla olabilecek en kötü yerdeler. Stada gelmeyenlerin haksız olduklarını kim söyleyebilir ki? Ya da bu durumu hak etmediklerini?..
Maç mı? Aslında beklentinin ötesinde hareketli ve tempoluydu. Önce Fenerbahçe oynadı, sonra Trabzonspor. Ama halihazırdaki durumun temsili olabilecek görüntüler de yok değildi. Fenerbahçe ofsayttan gol attı, gole neden olan hatayı 3 Temmuz sürecinde ‘bayrak adam’ olmaya soyunan Onur yaptı. İkinci devre Trabzon harika bir golle eşitledi. Derken orta sahalar düştü, oyun gitti gitti geldi. Sonunda beraberliğe bağlandı. Obradoviç tezahüratları eşliğinde!
Neticede sezonun son demlerinde bir Fenerbahçe- Trabzonspor maçı daha bitmiş oldu böylece. Renksiz, tatsız, kokusuz... Bitse de gitsek dedirtircesine!