42. dakikada Diego üçüncü kez kritik pas hatası yaptı. Top ondayken bir anda boğucu bir pres taktiği uyguluyordu Shakhtar ve Brezilyalı oyuncu bu baskında üçüncü kez sistem arızası veriyordu. Minör pas hataları da cabası.
Nani topla her buluştuğunda kademeli bir presle oyunu bozuluyordu. Neredeyse hiç geniş alan bulamadı Portekizli. Bu yüzden de sinirlendi ve devre biterken hepten oyundan düştü.
Oysa buna rağmen sağlam durmaya çalışıyordu Fenerbahçe. Pres yapıyor, ta ceza sahasının orada basıyordu. Shakhtar’ı oyunu çok hızlandırdığı orta sahanın önünden orta sahanın gerisine itmeye çalışıyorlardı. Bir yere kadar tuttu bu taktik. Birkaç hızlı atak geldi ama hiçbiri pozisyon çıkmadı. Kötüsü takım fazla önde kalınca oyunun boyu çok uzuyordu.
Ama asıl can sıkıcı olan golün yenme biçimiydi. Asla klasik bir Shakhtar golü değildi bu. Bildiğin set oyunundan geldi. Üçüncü bölgede paslaşmalar, kanata açılan top, kafasını kaldırıp Gladky’ye nokta atış gol pası veren Srna. Olmamalıydı. Ya Srna o ortayı yapmamalıydı. Ya da ön direkte o topa vurdurtmamalıydı SarıLacivertli defans. Ama ne stoper ikilisi ne de Caner henüz o sezgili savunma bilincine erişebilmiş durumdaydı. Kadrosunda bu kadar yeni isim barındıran bir takım için çok erken bir beklenti bu.

Sow golü atsa!
İşin ilginci ilk 20 dakika geride kaldığında Pereira’yı sürekli defterine bir şeyler yazarken görüyorduk. Heyecanlıydı. Muhtemelen maçı kanabilecek ışığı görmüştü. Karşısında her zaman yağ gibi akan Shakhtar hücumları karşısında takımı defansta sağlam duruyor, topla çıkmaya çalışıyordu. Ama gol planları bozdu. Devre sonunda Sow atsa, gene toparlarlardı. Olmadı.
 
Takım birden dağıldı
Yeni devrede Pereira’nın hamlesini bekledik. Oyunun uzayan boyunu kısaltmalıydı, Diego’yu ya kenara almalı ya verimini artırmalıydı. Fernandao’nun yalnızlığına çare bulmalıydı. Hepsine bir cevap verdi Portekizli teknik adam. Takım ilk yarıdan çok daha etkili başladı. Basbayağı önde oynuyorlardı. Diego da topu daha iyi yönlendiriyordu. Ama ne olduysa bir anda sinirlenen Pereira oyundan atıldı ve takım tam ritim kazanacakken bir anda dağıldı. 63’teki penaltıya sebep olanlar arasında teknik heyet de vardı.
Turu kaybetti Fenerbahçe. Sürpriz değil. Can sıkıcı olan bir şeyler yapabilecekken kaybetmek. Tabii ki eleştirilecek Vitor Pereira. Bu takımın en iyici toparlayıcısı Topal neden yedek diyecekler. Oysa Josef sahanın iyilerindendi. Diego’yla olmaz diyecekler. Alternatifi pek yoktu. Oyuncu değişikliği neden gelmedi diyecekler. 60’a kadar pek gerek yoktu.
Ama asıl diyecekler ki, daha sezonun ikinci resmi maçında bu ne şiddet bu celal! Bakın ona ne diyecek, ben de merak ediyorum. Bu maçı kaybettiren asıl şey o çünkü!