Birileri karşıtlıktan beslenmek için yedi düvele kafa tutma sporunda yeni rekorlara koşarken insan olanlara ve olabileceklere bakıp ürkmeden duramıyor. Hollanda’yla yaşananlardan sonra şunu net olarak görebiliyoruz: Gerginlikle histeri arasındaki sınır aşılmak üzere ve bunun etkileri sadece bir seçim malzemesinden ibaret olamayacak kadar tehlikeli.
Bu yazı sayfasını şaşırmış gibi başladı, evet. Endişe etmeyin, oturup size Türkiye’nin Hollanda ve AB ilişkilerinden, geleceğin karanlığından bahsetmeyeceğim. Bunun için hem bana gerek yok, hem de aklıselim olan herkes rahatlıkla görebiliyor.
Fakat bu sürecin tehlikeleri konusunda spordan konuşanların da bir diyeceği olmalı. Çünkü öyle diplomasi gibi kâğıt üzerinde atıp tutmalarla sınırlanamayacak bir dünyada yaşıyoruz biz ve ‘temas’ spor dünyasının karşı koyamayacağı bir konu.
Tekvando Federasyonu’ndan bir mail geldi geçen gün. Diyorlar ki “en güzel cevabı sahada verdik ve Eindhoven’daki Hollanda Açık Tekvando Turnuvası’nda 12 madalya aldık”. İlk bakışta şöyle düşünebilir insan. Diplomasinin, siyasetin çirkin çarpışması yerine böyle atışmalar daha iyi. Ama Hollanda’da düzenlendi diye bir spor müsabakasını yaşanan gerginliğe bağlamak nedir Allah aşkına! Son olaylar yaşandı diye bizim tekvandocular çıktı bu motivasyonla Hollandalıları tekmeledi mi yani?
Eğer iş buraya yürürse her karşı karşıya gelişte bunu mu kollayacağız? Almanya ile iş bu raddeye gelmedi ama ya gelirse? Hollanda ve Almanya ile spor sahalarında yüz yüze gelme sayımızı bir düşünsenize!
Daha kötüsü de var. Olaylar çığırından çıkmaya başlaması ile birlikte, başta bu tip hedef göstermelerin gol kralı olan Yeni Akit olmak üzere, basın yayın organı olduğunu iddia eden bazı yerler Türkiye’deki Hollandalı futbolcuların listesini yayımlamaya başladı. Diyorlar ki “onlar da arada kaldı, rahatsızlar”. Ama onlardan gelen ve referans verilecek bir açıklama yok! Sıradan faşizmin ortalama bir neferi herhangi birini çevirip “ne diyorsun bu olanlara” diye sormamasını dilemekten başka bir dileğimiz olamıyor bu durumda. Hadi van Persie, Sneijder, Babel ve büyük takımlarda oynayan diğer isimler bu hiddetten ‘hasar görmeyecek’ kadar ünlüler diyelim. Ya diğerleri... Hepsinin ismini verip, öfkenin yönlendirmesine bir de bu satırlar vesile olmasın. Ama mesela Osmanlısporun Hollandalısının (ismi lazım değil) güvenliğinden endişe etmemiz gerekmiyor mu? Hadi diyelim güvenlik sorunu yok. Şu anda yaşanan histerik tepki ortamında bütün Hollandalı sporcular kalkıp ülkeyi terk etse, sözleşmelerini bu korkuyu gerekçe göstererek feshetseler, ortaya çıkacak mali yükü kim kaldıracak? Ekonomide karşılıklı yaptırımlar tehdidi iyi güzel de sporda bizim Hollanda aşkımız tek taraflı ne yazık ki!
Bu ülkede hayatta kalma mücadelesi herkes için, her kesim ve her alan için zorlaşıyor. Vatanı milleti Sakarya’ya götürüp getirerek siyaset yapanlar dinamitle oynadıklarını çok kolay unutuyorlar. Onların dış politika zannettikleri şey insanların gündelik yaşamda hayatını tehlike atacak kadar tehlikeli bir yol açıyor. İnsan ciddi ciddi çok yakın bir gelecekte bu gerginliklerin spor sahalarında yaratacağı bir felaketten korkuyor. Umarım olmaz. Ama sadece ummakla da olmuyor. Biraz sağduyu, pardon solduyu lazım.