Barbaros Talı

Keyfiyet...

10 Ağustos 2011 Çarşamba
\n

Futbolun özerklik sonrasında yaşadığı yönetimsel ve finansal gelişmenin ardından diğer federasyonların da özerk hale getirilmesi kararı alındı. Amaç federasyonları ağır işleyen bürokratik yapının ve tabi olduklarıKamu İhale Kanununun dışına çıkartmak, süreçleri hızlandırarak başarıya ulaşmaktı. Zaman içinde, bazı federasyonlar hizmet ve faaliyetleriyle öne çıkarken bazıları keyfi uygulamalarıyla dikkat çekmeye başladı. Halil Kılıçoğlunun Triatlon Federasyonunda yaptıklarını geçen hafta yazdım. Bu yazının başarı(!) örneği Boks Federasyonuna ait. Federasyon Ana Statüsünün 17nci maddesinde Disiplin Kurulu, Genel Kurulca dört sene için seçilen bir başkan, dört asil ve beş yedek üyeden teşekkül eder denmekte. Ayrıca, Asil ve yedek üyelerden en az ikisinin hukukçu olmaları şartı aranır ifadesi yer almakta. Bu açık hükme rağmen; Disiplin Kuruluna hepsi avukat beş asil ve hukukla ilgisi olmayan beş yedek üye seçilmiş. Bir süre sonra Başkan Eyüp Gözgeç, Disiplin Kurulunun asil listesine altıncı bir ismi eklemiş ve atamayı federasyonun internet sitesinde yayımlatmış. Tepkiler üzerine Sehven yazılmış diyerek geri çekmiş, ancak iş işten geçmiş. Dört asil üye istifa etmiş. Ardından karar yeter sayısının olmadığı Yönetim Kurulu toplantısında, tarih kısmı boş bırakılarak dört yedek üyenin asil listeye alınması kararı verilmiş. Başkanı dışında avukat üyesi kalmayan kurul görev yapamaz hale gelmiş. Öyle ki, geçen yılın ağustos ayında Singapurda düzenlenen Gençlik Olimpiyatlarında hakkında rapor tutulan, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgülün Disiplin Kuruluna sevkini istediği boksör ile ilgili karar alınamamış. Aralık 2010da Mersinde organize edilen Türkiye Şampiyonasında baş hakeme sinkaflı küfrederek saldıran antrenöre ceza verilememiş. Nisan 2011de Antalyada yapılan Dünya Yıldız ve Genç Bayanlar Şampiyonasında Başkan ile Yönetim Kurulu üyelerinin gözleri önünde tekme tokat birbirine giren iki antrenöre işlem bile yapılamamış.

\n

Federasyon Başkanvekili H. Zafer Gülseven, Disiplin Kurulunun iş yapamaz durumunu 30 Kasım 2010 tarihinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne yazılı bildirmiş. Durumun incelenerek Olağanüstü Genel Kurul kararı alınmasını talep etmiş. Ne ses çıkmış ne de seda...

\n

Genel Müdürlükte adamına göre davranıldığı söyleniyor. İlginçtir, benzer işlemleri nedeniyle bir yöneticiye ceza verilirken diğerinin ödüllendirildiği anlatılıyor. Yunus Akgülün bazı federasyon başkanlarıyla ilişkileri hakkında iyi şeyler konuşulmuyor. Aslında yapılması gereken basit. Murakıp düzenini sona erdiren; denetimin, bağımsız Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler veya Yeminli Mali Müşavirlerce yapılmasını sağlayan yeni Türk Ticaret Kanununu uygulamak. Yani federasyon başkanlarının belirlediği denetim kurullarına ait işlevi bağımsız denetim şirketlerine devretmek. Alınması zor bir karar gibi gözüküyor. Zira, bağımsız bir denetçinin yapacağı inceleme, hesapları karıştıracak. Oyunlara ev sahibi olabilmek için ödenen paralar öğrenilecek. Tesisler ve organizasyon için yapılan harcamaların detayları açığa çıkacak. Böyle olunca da Trabzonda düzenlenen Karadeniz Oyunları sırasında 11 yabancı konuğu ağırlamak üzere verildiği söylenen 250 kişilik yemek yenemeyecek. Avrupa Gençlik Olimpik Festivalinin açılış töreninde dört ton havai fişek şan olsun diye yakılamayacak. Hayat zorlaşacak...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları