Hiç unutmuyorum. AKP’nin eski Maliye Bakanı Unakıtan, Amerika’da koroner by-pass olup yurda döndüğünde, havaalanında kendisine uzatılan mikrofonlara ilk olarak “Arkadaşlar spor yapmak çok önemliymiş” demişti. Tanrı, istiareye yatan eşine Cleveland’ı göstermiş; ameliyatı yapan doktorlar da Kemal Bey’e sağlıklı yaşlanmada sporun önemini anlatmışlardı.

IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) sponsorları arasında yer alan P&G şirketi ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) yaptırdığı “Spor Alışkanlıkları ve Olimpiyat Oyunları’na Bakış” araştırması; ülkemizdeki her dört aileden üçünün Unakıtan ile benzer yaşama sahip olduğunu gösteriyor. İlgisizliğimizin yanı sıra bilgisizliğimizi de gözler önüne seriyor.

22 Aralık 2011-9 Ocak 2012 tarihleri arasında, yüz yüze anket tekniği kullanılarak 7 coğrafi bölgeyi temsilen seçilmiş 15 ilde, çok aşamalı yarı tesadüfi örnekleme yöntemiyle, 15 yaş üzerinde 1469 kişiyle görüşülmüş.

Spor yapmayanların oranı yüzde 75.8 olarak belirlenmiş. Bu oran Marmara bölgesinde 61.5’e inerken Güney Doğu Anadolu bölgesinde 91.3’e çıkmış. Spor yapma düzeyi SES (sosyo ekonomik statü) açısından değerlendirildiğinde C1 grubu yüzde 26.7 ile en yüksek, DE grubu ise yüzde17.8 ile en düşük orana sahip olmuş.

Yapılan sporlarda yürüyüş (yüzde 35.7) ile futbol (yüzde 29) oranlarla ilk iki sırada yer almış. Spor yapma sıklığı sorulduğunda haftada bir kez yapanların oranı yüzde 66 çıkmış. Her gün spor yapanlar yüzde 17 olarak belirlenmiş. Çocukların gerçekleştirdiği spor aktivitelerinde okullar yüzde 48.1, özel kulüpler 32.4’lük oranlara sahip olurken belediye ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ait tesisler 14.8 oranında kalabilmiş.

Araştırmanın olimpiyatlara yönelik kısmı içler acısı durumda olduğumuzu sergiliyor. En başarılı olimpik sporcumuz sorulduğunda akla gelen ilk isim Naim Süleymanoğlu (yüzde 28.5) olmuş. Sadece 6 sporcu söylenebilmiş. Fikri olmayanların ya da “bilmiyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 44.4.

En ilginç cevap “TV’de olimpiyat müsabakalarını izliyor musunuz?” sorusuna verilmiş. İzliyorum (yüzde 46.7) cevabını verenlere, hangi müsabakaları izledikleri sorulmuş ve olimpiyat yayınlarında hiç yer almayan futbol yüzde 47.1’lik oranla ilk sırayı almış.

Toplum olarak spor alışkanlığımızın olmadığı, futbol odaklı anlayışın hâkim olduğu çıkmış ortaya. “Hadi şöyle bi’ yürüyelim” spor sayılmış. Mangal dumanında top tepme ve biraz da voleybol sportif yaşamdan sayılmış. Gençlerimize rol model olacak olimpik sporcu çıkmamış. Para kazanma ve ünlü olma uğruna profesyonel spor dallarının daha çok tercih edildiği görülmüş.

Önümüzde çok zor ve uzun bir yol olduğu aşikâr. Toplumda spor kültürünü ve olimpik anlayışı yerleştirmek, olimpik spor dallarında başarı kazanacak sporcular yetiştirmek pek kolay olmayacak. Gerçekleşmesi için yeni nesillere ihtiyaç duyulacak...