Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD nerelere çullanacak?
Moskova’da yapılan Türkiye - Rusya zirvesi olumlu sonuçlar doğurdu. İdlib’deki gerilim büyük ölçüde azaldı. Ateşkese genel olarak uyuluyor. Ankara’da Türk ve Rus heyetlerin, M-4 karayolunun çevresinde güvenli koridor kurulması için yürüttükleri müzakerelerden gelen haberler de iyi. Fakat bu gidişattan memnun olmayanlar da var. En başta da ABD ve İsrail. O nedenle ABD, Suriye ve Irak’ta yeni hamleler yapıyor. İran’ı daha çok sıkıştırıyor. Türkiye ile Rusya’nın arasını açmaya çalışıyor. Sadece Ortadoğu’da değil, Balkanlar’da, Karadeniz’de, Kafkasya’da, Hazar Havzası’nda, Orta Asya’da da yeni adımlar atmaya, yeni gerilimler yaratmaya hazırlanıyor.
Çünkü ABD bu bölgelerde nüfuz sahibi olmadan, sadece Avrasya’da değil, Ortadoğu’da da etkili olamayacağını biliyor. Rusya’yı kuşatmak, İran’ı istikrarsızlaştırmak, Çin’in yakın çevresine sızmak ve Kuşak Yol Projesi’ni engellemek, Türkiye üzerinde baskı kurmak için, bu bölgelere abanıyor. Dahası, Orta Asya’da, Hazar Havzası’nda, Kafkasya’da Rusya’ya rağmen enerji kaynaklarına ulaşamayacağını görüyor. Zira Rusya kendi enerji kaynaklarından başka, yakın çevresindeki ülkelerin enerji kaynakları üzerinde de söz sahibi. O kaynakları işleyip, dünyaya satmaya yönelik projelerde de etkili. Moskova’nın bu nüfuzu, hem birbiri ardına hayata geçirdiği enerji projelerinden hem de Batı’nın çok bel bağladığı ve Rusya’yı devre dışı bıraktığı Nabucco projesinin fiyaskoyla sonuçlanmasından belli. Moskova; Gazprom ve Rosneft gibi büyük şirketleri aracılığıyla enerji piyasalarında da etkili. Ayrıca Sinopec ve Çin Ulusal Petrol Şirketi gibi Çin’in enerji şirketleri de, küresel ölçekte güçlerini artırıyorlar.
Bütüncül stratejinin önemi
Bu şartlarda Türkiye’nin, ülkemizi çevreleyen üç denize ilişkin (Karadeniz, Ege Denizi, Akdeniz), tutarlı ve bütüncül bir strateji izlemesi şart. Çünkü birinde zayıf düşünce, diğerlerinde de eli zayıflıyor. Komşu ülkelerle işbirliğinin önemini, Suriye ve Libya’da yaşananları, ABD’nin son dönemde Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile sıklaşan temaslarını ve Doğu Akdeniz’deki enerji rekabetinde Yunan - Rum tarafına verdiği desteği, bu kapsamda ele almalı. Bu bölge, ABD için, diğer boyutları yanında, İsrail’in güvenliği bağlamında da yaşamsal. Akdeniz’de “batmayan uçak gemisi” olarak nitelenen Kıbrıs, stratejik konumuna, jeopolitik önemine, çevresindeki enerji zenginliğine ilaveten, Avrasya ve Ortadoğu açısından da çok değerli.
Doğu Avrupa’ya, Balkanlar’a yönelik adımları da sıklaşıyor ABD’nin. NATO üyesi yaptığı Romanya ve Bulgaristan’la ilişkileri güçlü. Sadece Türkiye üzerinden Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni (1936) delerek değil, Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra, Ukrayna ve Gürcistan üzerinden de Karadeniz’de varlık göstermeye çalışıyor. Baltık üçüzleri (Estonya, Letonya, Litvanya) üzerindeki etkisiyle de Rusya’yı sıkıştırıyor.
Sözün özü; 100 yıl önce ülkemizi parçalamak, Türkiye ve Rusya arasına Kafkas Seddi’ni örmek isteyen İngiltere’nin yerinde, bu kez ABD var. Çözüm de, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığını yapmaktan geçiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti