Barış Doster

Enerji faturası, bağımlılık ve dış politika

13 Ağustos 2022 Cumartesi

Bir yandan Türk Lirası’nın dolar ve Avro karşısında değer kaybı, bir yandan hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizlik, bir yandan da yüksek enerji faturaları sarsıyor halkımızı. Enerjide dışa bağımlı olmak, cari açığı büyüten en önemli sebep olduğundan, kaçınılmaz olarak ekonomiye yansıyor, kırılganlığı artırıyor. Yüksek enerji faturaları, her türlü mal ve hizmete yansıdığından, ekonomik yönü yanında, siyasal, toplumsal yönüyle de dikkat çekiyor.    

Biliyoruz, Türkiye enerjide dışa bağımlı. Bu açıdan sorunumuz yapısal. Ülkemizin gerçek anlamda ulusal bir enerji stratejisi de yok. Değil farklı partiler, aynı partinin farklı dönemlerde görev yapan enerji bakanlarının yaklaşımları bile birbirinden çok farklı. Bu konuda istikrarlı ve kurumsal bir devlet politikasının olmadığını hem son 20 yıl hem de öncesi kanıtlıyor zaten. Enerjide tek bir kaynağa (doğalgaz), doğalgazda tek bir tedarikçiye (Rusya) yüksek oranda bağımlı olmak, sadece ekonomide değil, dış politikadan güvenliğe dek geniş bir alanda elimizi kolumuzu bağlıyor, manevra sahamızı daraltıyor, geleceğimizi ipotek altına alıyor. Bu yüzden, enerji kaynağında ve tedarikçide çeşitlilik şart.   

Enerji; küresel rekabette, jeopolitik gerilimlerde, savaşlarda temel kavga konularından biri. Türkiye de enerji zengini bir coğrafyanın merkezinde, enerji yoksulu bir ülke olduğundan, bu gerilimlerden doğrudan ve hemen etkileniyor. Çünkü bir yandan enerji geçiş güzergâhı, hatta enerji dağıtım üssü olmak istiyor bir yandan da enerjide dışa bağımlılığı azaltmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Enerji zengini olan Ortadoğu, Hazar Havzası, Orta Asya, Karadeniz, Kafkasya ve Doğu Akdeniz’le olan coğrafi yakınlığımızı, bu konuda avantaja dönüştürmeye çalışıyoruz. Bor ve toryum gibi stratejik hammaddelere, rüzgâr, güneş, jeotermal gibi alternatif enerji kaynaklarına sahip olmakla övünüyoruz. Peki, bunlardan yeterince faydalanabiliyor muyuz? Hayır.   

ENERJİ GÜVENLİĞİ VE ULUSAL GÜVENLİK  

Enerji rekabeti; uluslararası ilişkileri doğrudan etkiliyor. Enerji güvenliğiyle ulusal güvenlik arasında bire bir ilişki var. Enerjinin etkin, verimli kullanımı, enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye girmesi, enerji kaynağının çeşitlendirilmesi, enerjide ulusal kaynakların değerlendirilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması, enerji üretiminde maliyetlerin düşürülmesi gibi konular, sadece konunun uzmanlarının değil, dış politikada karar alıcıların da çok önemsediği konular. Devletlerin yanında pek çok ittifak da (NATO, AB) enerji kaynak ve güzergâhlarıyla, enerji arz güvenliğiyle yakından ilgileniyor.  

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya’nın enerji kartını dış politikada ne kadar güçlü bir koz olarak kullandığını gösterdiği gibi, Avrupa’nın enerjide Rusya’ya bağımlı olmasının, ekonomiye, diplomasiye, güvenliğe nasıl etki ettiğini de gösterdi. Rusya’nın alternatif pazarlar bulması, buna karşılık Avrupa’nın alternatif tedarikçiler bulamaması, enerji konusunda aldığı önlemlerin de sürdürülebilir, kalıcı olmaması, önümüzdeki süreçte Avrupa’nın dış politikası, savunma ve güvenlik politikası, ekonomisi yanında, iç siyasetini de etkileyecek. Ukrayna’daki savaşın yarattığı ekonomik basıncı, göçmen yükünü ve enerji sorununu öngöremeyen Avrupa’nın başı daha çok ağrıyacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları