Barış Doster

Karadeniz’deki istikrar ve Montrö

14 Nisan 2021 Çarşamba

Karadeniz’de Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim tırmanıyor. Bu da kaçınılmaz olarak Türkiye üzerinde baskıyı artırıyor. ABD ve NATO’nun Ukrayna’yı desteklemesi de Türkiye’deki Montrö ve İstanbul Kanalı tartışmaları da Türkiye’yi sıkıştırıyor. Sorunu anlamak ve olası gelişmeleri öngörebilmek için önce tarafların tutumlarına bakalım.  

Ukrayna, Rusya’yı tahrik ediyor. NATO üyeliğini sürekli gündemde tutuyor. Sıkışınca da ABD’den ve Avrupa Birliği’nden destek istiyor. 2014’ten beri çatışmaların yaşandığı Ukrayna’nın doğu sınırındaki Donbass, Rusya’ya yakın coğrafi konumu, ekonomisi ve sanayisiyle de dikkat çekiyor. Zengin kömür yataklarına sahip. 100 milyon ton kömür rezerviyle Avrupa’nın 4. büyük maden bölgesi. Ukrayna’nın topraklarının yüzde 5’i, nüfusunun yüzde 10’u, GSMH’sinin yüzde 20’si, ihracatının yüzde 25’i bu bölgede. Sınırın iki tarafı da madencilik ve ağır sanayi tesisleriyle öne çıkıyor. Bölgedeki Rus nüfusun yoğunluğu ve Rusya’yla yakın ilişkileri, gerilimi tırmandırıyor.   

Rusya, 2014’te sert ve hızlı bir hamleyle Kırım’ı ilhak etti. Karadeniz’in NATO denizi, NATO gölü olmasını istemiyor. Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğine karşı çıkıyor. ABD’nin, Rusya’yı Baltık Denizi, Doğu Avrupa, Balkanlar, Doğu Akdeniz ve Karadeniz üzerinden kuşatmaya çalıştığını görüyor. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov’un, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ardı ardına Montrö’yle ilgili hassasiyetlerini açıklamalarının ardından önceki gün de Moskova, Türkiye’ye yapılan uçuşları 1.5 aylığına sınırladı. Sebebini Covid-19 olarak açıklasa da zamanlama manidar.  

MONTRÖ’NÜN ÖNEMİ  

Türkiye, Karadeniz’de gerilim artarken Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tartışmaya açtı. Hata yaptı. Dahası, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Türkiye ziyareti sonrası yapılan açıklamada, bu ülkenin NATO üyeliğine bir kez daha destek verdi. Oysa Türkiye ve Ukrayna arasında siyasi ve ticari ilişkileri geliştirmenin başka, bu ülkenin NATO üyesi olmasını destekleyip Karadeniz’de gerilimi artırmanın, ABD’nin Karadeniz’de önünü açmanın başka olduğunu söylemeliydi. Karadeniz’in, Karadeniz’e sahildar olmayan ülkelerin konusu olmadığını, Montrö’nün bunun güvencesi olduğunu, özellikle Ukrayna’ya çok iyi anlatmak gerekiyor.  

ABD, hem doğrudan hem ABD’nin işgal ve saldırı aygıtı olan NATO eliyle Karadeniz’de kalıcı olmak istiyor. Ukrayna üzerinden Rusya’yı sıkıştırıyor. Montrö’yü devre dışı bırakmak, en azından esnetmek istiyor. Karadeniz’e savaş gemileri yolluyor. Ukrayna’yı NATO üyesi yapacağını söylüyor. Ukrayna NATO üyesi değil ama Ukraynaca; İngilizce, Fransızca ve Rusçanın ardından, NATO’nun internet sayfasındaki dil seçenekleri arasına girdi geçen hafta. Bu, Rusya’ya açık bir mesajdı. ABD, Türkiye’yi daha çok baskı altına almak için farklı araçlar da kullanıyor. Bu kapsamda dün Kanada; Türkiye’nin ürettiği İHA ve SİHA’larda kullanılan ve çok önemli olan askeri teknoloji ürünlerinin Türkiye’ye ihracat iznini iptal etti. Gerekçesi, İHA ve SİHA’ların Azerbaycan tarafından Dağlık Karabağ’da kullanılması.        

Bu koşullarda yapılacaklar belli: Tarihi çok iyi bilmek. Montrö’ye kararlı biçimde sahip çıkmak. ABD’nin oyunlarını görmek. Bölge merkezli dış politika izlemek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları