Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türk dünyası ve birlik çabaları
Türk Konseyi 8. Zirvesi İstanbul’da toplandı. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, gözlemci ülke Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, gözlemci üye statüsüyle konseye ilk kez katılan Türkmenistan’ın devlet başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov katıldı. Zirvede, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi açıklandı. Konseyin 2022 dönem başkanlığını Türkiye üstlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ı da Aksakallar Konseyi’ne “Türkiye’nin Aksakalı” olarak atadı. Zirvenin olası sonuçlarını tartışalım...
Birincisi, anımsatmak gerekirse 2009’da Nahçivan’da kurulan, 2010’da İstanbul Bildirisi’yle kurumsallaşma adımı atan ve zirveyle kuruluşu resmen duyurulan konsey, yola Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi adıyla çıkmıştı. Türk Konseyi, Türk Keneşi olarak da anıldı. Kurucuları Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’dı. 2017’de Macaristan, gözlemci üye; 2018’de Özbekistan, daimi üye oldular.
İkincisi, Türk dünyasının en geniş çatı örgütü olan örgüte, Türkmenistan’ın gözlemci üye olması, önemli, olumlu. 1995’te aldığı karar gereği, dış politikasında tarafsızlık ilkesini benimseyen, uluslararası örgütlere üye olmayan Türkmenistan, bu adımla Türk dünyasıyla yakınlaşma çabalarını artırıyor.
Üçüncüsü, beş üyesi ve iki gözlemci üyesiyle Türk Devletleri Örgütü (Türk Devletleri Birliği), KKTC olmaksızın eksik kalıyor. Lakin KKTC; Türkiye’den başka hiçbir devlet tarafından tanınmadığından, Türk dünyasının bu en geniş çatı örgütüne üye olamıyor.
KURUMSALLAŞMA ÖNEMLİ, AMA...
Dördüncüsü, Türk dünyasının büyük potansiyeli olduğu halde, yeterince değerlendirildiğini söylemek zor. Bu konuda, bağımsızlıklarının 30. yılını kutlayan Türk Cumhuriyetleri’nin halen çok atak, çok istekli olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye’nin de bu konuda ne güçlü bir ekonomik, bürokratik, politik, diplomatik, akademik, entelektüel hazırlığı var ne de bu yönde güçlü bir arzusu. Ülkemizde Soğuk Savaş ezberleri ve alışkanlıkları çok güçlü. Beş Türk Cumhuriyeti ise gerek Rusya, gerekse Çin’le olan ilişkileri nedeniyle daha temkinli davranıyorlar.
Beşincisi, Türk Cumhuriyetleri’nin aralarındaki bağları güçlendirmek için elimizde dil, tarih, kültür gibi güçlü bağlar var. Ama yetmiyor. Bunların yanına ekonomiyi, ticareti eklemek şart. Ulaşım ve iletişim kanallarını çoğaltmak, çeşitlendirmek; gümrük birliği benzeri bir yapı kurmak, bilimsel, teknolojik alanlarda işbirliğini geliştirmek de zorunlu.
Altıncısı, Türkiye’nin “aksakal” olarak, son başbakan Binali Yıldırım’ı ataması, doğru değil. Çünkü Yıldırım, bir partinin yöneticisi, genel başkanı, İzmir ve İstanbul’da belediye başkan adayı olmuş bir isim. Tüm Türkiye’yi Türk dünyasında temsil kabiliyetinden uzak. Türk dünyasına ilişkin çalışmaları, projeleri olan biri de değil.
Türkiye’nin Türk dünyasına ilişkin kapsamlı, tutarlı, gerçekçi politikaları olmadıkça, bu tür heyecan verici zirvelerden, kalıcı ve uzun erimli sonuçlar çıkması zor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş
- Soylu geri mi dönüyor?