Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yurttaşlık, kamuculuk ve cumhuriyetçilik
Yazıya dört haberle başlayalım. İlki, Türk Lirası’nın değer kaybıyla ilgili. Dolar, 9 TL’yi geçti. İkincisi, Türkiye’nin tarımda dışa bağımlılığını özetliyor. Yurtdışından 300 bin ton buğday almak için ihale açıldı, 325 bin ton mısır ithali için ihale yapıldı. Üçüncüsü, öğrencilerin yurt gereksinimlerini içeriyor. Yurt sorunu henüz çözülemediğinden, özel yurtlara, iktidara yakın vakıf ve derneklerin açtığı yurtlara, tarikat ve cemaat yurtlarına olan talebin arttığını yazıyor. Dördüncüsü, öğrencisi olmayan fakültelerin, öğrenci yokluğu nedeniyle kapanan bölümlerin listesini veriyor.
Dört haberin de ekonomik, siyasal, toplumsal boyutları var. Dördü de yapısal sorunlarımızı ortaya koyuyor. Dördünün de çözümü kamuculuktan, planlamadan, üretim ekonomisinden, devletçi, halkçı ekonomi politikalarından geçiyor. Bunun için de sadece son 20 yıllık değil, son 40 yıllık ezberleri bozmak şart.
Çünkü Türk halkı, 24 Ocak (1980) kararlarına dayanan tercihin ağır sonuçlarını yaşıyor. Özelleştirmeyi demokrasi sanan, serbest piyasa ekonomisi yalanına inanan, üretime değil tüketime, ihracata değil ithalata dayalı modeli benimseyen Türkiye; ekonomik zaafların, siyasi kırılganlığı ve güvenlik zaafını artırdığı gerçeğiyle yüzleştiği halde, bir türlü halkçı, devletçi, kamucu, planlamayı önceleyen politikalara yönelme cesaretini kendinde bulamıyor.
Oysa Cumhuriyetin diğer özellikleri yanında temel özelliklerinden biri, kamuculuk ve planlamadır. O nedenle Mustafa Kemal Atatürk, “Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” demiş, partisinin altı ilkesinden ikisini, devletçilik ve halkçılık olarak saptamıştır.
ŞU SORULARIN YANITINI VERELİM
Enerji tedarikinde, üretimde ve ihracatta dışa bağımlı olan, dış kaynak bağımlısı olarak dikkat çeken bir ekonomik modelle, bağımsız dış politika izlenebilir mi?
Halkının karnını doyurmakta zorlanan beslenme, gıda ve tarım politikası, aynı zamanda ulusal güvenlik sorunu, toplumsal barış sorunu anlamına gelir mi?
Geleceğin güvencesi, milletin umudu olan gençlerin, barınma ve beslenme sorunlarını çözemeyen, onları özel yurtlara, tarikat ve cemaat yurtlarına havale eden bir siyaset, geleceğe umutla bakabilir mi? Beyin göçünü engelleyebilir mi? Gençliğin enerjisinden yararlanabilir mi? Gençliği zararlı alışkanlıklardan, yasadışı yapılardan tamamen koruyabilir mi?
Bu soruların yanıtı bellidir.
Yurttaşı müşteri olarak gören, eğitim ve sağlık dahil tüm kamusal hizmetleri serbest piyasaya bırakan ekonomi- politik yaklaşım, salgın hastalığın da bir kez daha kanıtladığı gibi yanlıştır, sağlıksızdır, vahşidir. Yurttaşın eğitimi, sağlığı, beslenmesi, barınması piyasa aktörlerinin insafına bırakılamaz.
Bırakılırsa da orada demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik, birlik, kardeşlik olmaz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
- Uzmanından kalp krizine karşı uyarı!
- Teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldılar
- Kilosu 600 bin lira oldu
En Çok Okunan Haberler
- YSK 'Hatay' ve 'Ordu' için kararını verdi
- 'Restoranlara gitmeyelim'
- Belediye binasında gizli kamera ve böcek skandalı
- CHP’li yeni başkandan ‘saray medyası’na kötü haber
- ‘B.kunu çıkardılar ama’
- Erdoğan’dan özür diledi
- Kira, doğalgaz, elektrik... 'Emekli kart' mı geliyor?
- 'Bu ifade açıkça talimattır'
- Uğur Dündar’dan art arda ‘babalık’ açıklaması!
- Mahkemeden tahliye çıkmadı