Kokainden önce işlenen suç

12 Ağustos 2021 Perşembe

Önce özet: 

Brezilya polisi, Türk tescilli bir özel uçakta 1304 kilo kokain ele geçirdi. 

İçinde uyuşturucu bulunan o uçak bir zamanlar devletindi. Turgut Özal döneminde alınmış ve ülkeyi yönetenlerin hizmetinde kullanılmıştı. 

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İstanbul’a götüren de oydu. 

Eski adıyla TC-ATA uçağının yeni sahibi 2017 yılında Affan Yatırım Holding bünyesindeki ACM Havayolları oldu.  

Şimdi... 

Uyuşturucunun bulunduğu bavulların sahibi İspanya vatandaşıydı. 

Uçağın sahibi ACM Havayolları, kendilerinin ve tutuklanan Türk pilotun “kokainden haberinin olmadığını” iddia etti. 

Brezilya polisi ise yaptığı açıklamada, 48 yaşındaki Türk pilotun, uçaktaki uyuşturucuyu bildiğini öne sürdü. 

Kim haklı, zamanla göreceğiz. 

Ben ise farklı bir noktaya dikkat çekeceğim. 

Açıyorum Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 9 Haziran 2016 tarihli kararını okuyorum... 

Bir şirket, 2013’te Tüpraş’tan 27 D 3729 plakalı araçla akaryakıt aldı. Aldığı akaryakıtı Antalya Havalimanı’ndaki uçaklara yükleyeceği sanılıyordu. Lisanslı o şirket resmi kâğıda böyle yazdırdı. 

Ancak sonradan öğrenildi ki; bu bir yalandı. Alınan yakıt uçaklara aktarılmadı. Bir nevi akaryakıt kaçakçılığı yapıldı. 

Neyse ki işlenen suç üzerine EPDK inceleme başlattı. Üç yıldan fazla süren soruşturma sonrasında da hüküm kuruldu. 350 bin lira para cezası verildi ve şirketin akaryakıt teslimi lisansı iptal edildi. 

Doğru tahmin ettiniz... İşte devletin kurumu tarafından akaryakıt suçu ortaya çıkarılan o şirketin adı Affan Havacılık Akaryakıt’tı. 

O şirket, 2018’de devlete en fazla vergi borcu olanların listesinde birinci sıradaydı. 

Sona geliyorum. Yani... 

Yanisi şu: 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını taşıyan uçağını... 

Akaryakıt üzerinden suç işlediği devlet tarafından tespit edilen kişilerin bir başka şirketine sattı. 

Ardından da akaryakıt teslimi lisansını iptal ettiği o insanlara bu kez de uçak işletme lisansı verdi. 

Ve bugün o yeni lisans ile havalanan eski devlet uçağında yüzlerce kilo uyuşturucu bulundu. 

Nereden tutsanız elinizde kalıyor.

BAKANLIĞA SALDIRIDAN HELA ÇIKTI 

Tarım ve Orman Bakanlığı, kendisine yapılan siber saldırıyı üzerinden 10 gün geçtikten sonra resmi olarak doğruladı. O açıklamadaki en önemli nokta ise sondaydı: “Sistemler veri kaybı olmadan ayağa kaldırılmıştır.” 

Doğru muydu bu? 

Keşke! Bir çiftçi gibi e-Devlet üzerinden bakanlığın sayfasına girip işlem yapmak istediğinizde şu mesajla karşılaşıyorsunuz: 

Sistemde yaşanan bir teknik aksaklık nedeni ile işleminiz tamamlanamadı.

Keza, bakanlığın ilaç takip sistemini kullanan veterinerler de benzer şeyler söylüyor. 

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan’ı aradım. Kendisine “Sistem veri kaybı olmadan ayağa kalktı mı” diye sordum. Yanıtı şu oldu: 

Biz başından beri sistemin güvenli olmadığını, teknik olarak da bir hekimin uygulamasının zor olduğunu ifade ettik. Yaptığımız görüşmeler sonuç vermeyince dava konusu yaptık. Gelinen noktada sorunlar halen devam ediyor. Üyelerimiz daha önce kullandıkları ve stoklarından düştükleri tıbbi ürünlerin geri yüklendiğini, hiç almadıkları ürünlerin de kendilerinde göründüğünü bildiriyor. Sadece 1 rakamının olduğu T.C. kimlik numaralarıyla, bazı ilaçların bize aitmiş gibi gösterildiğine şahit oluyoruz. Belli bölgelerde ise sisteme hiç girilemiyor. Bir ilacın eksikliğinin bile cezalandırıldığı bu sistemde, hiçbir sorumluluğumuz olmadığı halde meslektaşlarımızın çok ciddi cezalarla karşı karşıya kalacağı kaygısını yaşıyoruz. Zira stokların hatalı girilmesinden dolayı yaklaşık 14 bin lira ceza veriliyor.” 

Özetle bakanlık yine doğruyu söylemiyordu. 

Bununla birlikte... 

Saldırıyı yapan hacker grubunun adının “Ragnarok” olduğunu öğrendim. Grubun Rus menşeili olduğu düşünülüyor. Ragnarok’un kendi ürettiği ve bakanlığa saldırıda kullandığı fidyeci virüs varyantının adı ise “Hela”. Hacker grubu bir Marvel filmi olan Ragnarok’tan, fidyeci virüs varyantı ise o filmdeki ölüm tanrıçası Hela’dan alıyor adını. 

SOYLU VİDEOSUNDAKİ HABER BAŞKA 

Bir video onlarca haber sitesinde manşetlere taşındı. Buna göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile vatandaşlar arasında “Suriyeliler” tartışması çıkmıştı. Videoda bir vatandaş, Türkiye’deki Suriyelileri kastederek “Bakanım, bayram ziyaretlerine gidiyorlar” diyordu. Bakan Soylu da “Ben gönderiyorum, sebebini de anlatayım. Bir milyon insan şehit oldu Suriye’de” diye yanıt veriyordu. 

Ve özetle şöyle devam ediyordu: 

Biz Suriyelileri, Afganları, Pakistanlıları gönderdiğimizde ağır işlerde kimler çalışacak?” 

Öncelikle şunu yazmak gerek: Sosyal medyada yoğun paylaşım alınca gündeme gelen bu video yeni değildi. Tam iki yıl öncesine, 14 Haziran 2019 tarihine aitti. Bakan Soylu’nun seçim çalışmaları için gittiği İstanbul Gaziosmanpaşa’da çekildi. 

Bana kalırsa o videodaki asıl haber değeri de başkaydı. 

Hatırlayın, MHP lideri Devlet Bahçeli daha kısa süre önce Türkgün gazetesine konuştu. Ne diyordu orada Bahçeli, Suriyelilere dair:  

Bayram münasebetiyle kendi ülkelerine gidebilenlerin, bu gidişlerinde sorun yaşamayanların geri dönüşlerine de lüzum yoktur.” 

Anlaşıldı sanırım gelmek istediğim nokta. 

Bahçeli’nin en kritik konularda arkasında durduğu Soylu ile “Suriyeliler” konusunda fikir ayrılığı var gibiydi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

E. 29 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları