Celal Üster

Uyumak, uyanmak…

27 Ağustos 2015 Perşembe

Metin Altıok’tan sonra bu kez Onat Kutlar’ı gördüm rüyamda. “Yeter ki Kararmasın”ı şu sıra yeniden oku, dedi ve çıktı gitti.

Bana bir şeyler oldu. Eskiden bu kadar rüya görmezdim. Bugünlerde bir rüyadan başka bir rüyaya uyanıyorum.
Bir süre önce Metin Altıok’u görmüştüm rüyamda. Bana, şu yaşadığımız günlerde, “Kimliksiz Ölüler” şiirini anımsatmıştı. Geçen hafta sizlerle paylaşmıştım.
Bu kez, Dünya Barış Günü yaklaşırken, Onat Kutlar girmesin mi rüyama…
Bir elini çenesine dayamıştı. Bıyığının üstünden hüzünlü gözlerle bakıyordu. “Yeter ki Kararmasın’ı şu sıra yeniden oku” dedi ve çıktı gitti rüyadan.
O gitti, ama rüya bitmedi. Onun, her yılın ilk gününe kahvesini yudumlayarak başladığı Piyer Loti Kahvesi’nde buldum kendimi. Bir sade kahve söyledim, sigaramı yaktım, açtım “Yeter ki Kararmasın”ı…
“Düşle Gerçek Arasında” bir yerdeydim:
“Nasıl bir alacakaranlık… Geceyle gündüzün arasına sıkışmış uzun bir kör saat. Geçmişle geleceğin, doğuyla batının, ölümle yaşamın arasına sıkışmış. Alacakaranlık görünmez bir çevrintiyle yutup götürüyor her şeyi. Bu noktada onurla alçaklığın sınırları birbirine karışır. Her şeyin. Direnmenin, köşeyi dönmenin, özgürlüğün, tutsaklığın. Çıkmak? Böyle durumlarda herkesten önce birilerinin dönüp kapıya bakmaları gerekir. Oysa Bizans’ın iç içe çemberlerinde, sıkıştırılmış köle sarhoşluğuyla dolanıyoruz.”
Başımı kitaptan kaldırıp çevreme bakıyorum, “Yalnız Değiliz”:
“Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var: Bir insan elinin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek. Her şeyi değiştirebilir bu. Çünkü ayışığı, güzel değişimlerin tanrıçasıdır…”
Piyer Loti Kahvesi’nden Haliç’i seyrederken, 9. yüzyılın Japon kadın ozanı Ono Komaçi’nin dizeleri geçiyor aklımdan, bir sözcüğü değişerek:
“Uykumda barışı / gördüm göreli, / yumdum gözlerimi, / düşlere bağladım / bütün umutlarımı.”
Tam o sırada, Leonardo çıkageliyor rüyama. “Göz” diyor, “uykudaki düşlerde, uyanıklıktaki düş gücünden daha açık seçik görür.”
Çok geçmeden, Paul Valéry beliriveriyor, gülümseyerek:
“Düşlerinizin gerçek olmasını sağlamanın en iyi yolu uyanmaktır.”
Uyanıyorum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları