Çiğdem Toker

Küfür ve Fezleke

05 Şubat 2014 Çarşamba

Yürüttükleri işlerin haddi hesabı yok.
ANAP döneminde kurulmuş; AKP döneminde “obezite”ye tutulmuşlar.
Eşine az rastlanır, “ihale obezitesi”ne.
İnşaat, enerji, maden, turizm; hepsinde onlar var.
Uğruna binlerce ağaç kesilen Karadeniz Sahil Yolu onlardan soruluyor.
Limanlar, barajlar, doğalgaz dağıtımı, demiryolu, havalimanı, 3. Köprü, 3. Havalimanı onların.
Bazı ihaleleri “bonus”lu aldıkları da görülmemiş değil.
Proje haritalarına açıp bakın: Ülke topraklarının her yerinde bir bayrak gibi şirketlerinin logosu dalgalanıyor.
Onlardan biri için -Kılıçdaroğlu’nun dağıttığı fezlekede- “Koç’tan bile zengin” denilmesinde var bir hikmet...
Ama üretim yok; buna da dikkat...

***

Fakat yetmiyor... Hep daha fazlasını istiyorlar.
İsterken; bazı bürokratlarla kol kola.
Aşamadıklarının odasına çıkıp bağırıp çağırmaya yelteneni de var.
Karşı duranı bakanlara şikâyet ediyorlar.
Fakat muradına erip bir tane daha fazla aldığında öyle mutlu oluyor ki biri, sevincini “Bu milletin a.... k.....” sözüyle dile getiriyor.
Nasıl yani?
Böyle mi sevinirdi bu millet?
Yoksa öncekilerde de yapılan hep buydu, gördüğümüz cürmü meşhut mudur?

***

Bir gün geliyor, istemeden almak zorunda kalıyorlar.
Hiç bilmediği, ilgilenmedikleri bir alanda, “al” deniliyor onlara. Öfkeleniyorlar.
Nasıl öfkelenmesinler ki... Gazete bu. Ne para kazanabilir ne de hükümleri geçer...
Derken, “al”ın yanında, bir de “ver” ekleniyor.
“Obeziteye” giden yolda aldıkları “fazlalar”ın bir kısmını “kurulan havuza at” denildiğinde, daha önce tanımadıkları bir çaresizliğin içine düşüyorlar.
O banka senin, bu banka benim kredi peşinde koşturuyorlar.
Yetmiyor, biri şirketinden temettü dağıtıyor, diğeri hisse satıyor.
Ki kayıt dışı para kayda girmiş gözüksün diye...
İhale obezitesinin bedeli nasıl olurmuş, “fezleke” çok iyi anlatıyor.

***

Kılıçdaroğlu’nun dün önce grup toplantısında alıntılar yaptığı, ardından da dağıttığı 245 sayfa tutan bu “fezleke” “İnanılır gibi değil” denecek konularla dolu.
Buraya aktardığım kısmı ise bir bedel hikâyesidir:
“Obeziteye giden yolda alınan fazlaları, bir gün mutlaka vermek zorunda kalırsınız.”
CHP lideri, “fezleke”nin akıbetini yakından takip edeceklerini söyleyip şu soruyu yöneltiyor:
“Fezleke Adalet Bakanlığı’na geliyor. Adalet Bakanlığı yazı yazıyor, ‘fezleke bize gelmeyecek’ diyor, ‘doğrudan Meclis’e gönderin’ diyor. Meclis’e gönderiliyor. Meclis bir yazı yazıyor, ‘fezleke bize geldi ama yanlış geldi, Adalet Bakanlığı’na gidecek’. Kime gidecek bu fezleke?”
Sahi nerede bu fezleke?
Adı geçen bakan, büyükşehir belediyesi adaylığı için kampanya yaparken, para toplananlar, ülkemizi refaha eriştirecek mega projeler için canla başla çalışırken, bu uğurda, yargıçlar savcılar değişti de ihtiyati tedbir kararı kaldırılırken nerede?
Bize daha çok küfür edilsin diye mi saklanıyor?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları