Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muhafazakâr İnanışlar...
Muhafazakâr bir toplumda yaşıyoruz. Atatürk’ten sonra ülkeyi muhafazakâr iktidarlar yönetmiştir. Bu iktidarlar demokrasinin olmazsa olmaz koşulu solun, sol partilerin gelişmesini, halkın bilinçlenerek bir sınıf bilincine ulaşmasını engellemişler, solcuları hapislerde çürütmüşlerdir, Türk ve Kürt yurttaşlarımız aydınlanma bilincine kavuşsalardı dayanışma içinde sömürüye karşı, emperyalizme karşı mücadele edeceklerdi. 68’lilerle gelişmeye başlayan sol dünya görüşüne karşı muhafazakâr, dindar, milliyetçi ülkücülerle bir savaş alanı yaratılmış, memleketin gençleri emperyalistlerin silahları ile birbirini vurmuştur.
O yılların başbakanı muhafazakâr Süleyman Demirel’in bu vuruşmalara müdahale etmesi istenince, “Tespih çeken elle tetik çeken bir olmaz, bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” demiştir. Allende’nin alçakça öldürülmesi için de Abdi İpekçi’ye, “Eyi gitti eyi gitti” diye görüş belirtmiştir. Biraz geriye gidersek Demokrat Parti muhafazakâr bir iktidardı. Halkevleri’ni, Köy Enstitülerini bu yüzden kapatmıştır. Biraz daha geriye gidelim Kurtuluş Savaşı’nın kahramanları, Atatürk’ün silah arkadaşları saltanatın kaldırılmasına, Cumhuriyetin kurulmasına muhafazakâr oldukları için muhalefet ettiler.
Hilafetin kaldırılmasından memnun kalmadılar. Yıllarca Atatürk’ün sağında yer alan Cumhuriyet tarihimizin ünlü ismi Mareşal Fevzi Çakmak dindar ve muhafazakâr olduğu için Nâzım Hikmet’in uzun yıllar hapse mahkûm edilmesini onaylamış, Köy Enstitülerine CHP’li muhafazakârlarla birlikte karşı çıkmıştır.
Özal’ın toplu taşımacılığa “O komünistliktir” diye izin vermeyişi, dindar ve muhafazakâr olması yüzündendir. Evren Paşa faşizminin yanı sıra, muhafazakârlığının nelere mal olduğunu düşünün lütfen.
Bilimin temeli sayılan evrim teorisi muhafazakârlık nedeni ile dışlanıyor, yasaklanıyor. Dindar ve kindar bir gençlik yetiştirme planı da bu yüzdendir. 7’nci kanaldan CNN’e terfi eden aydınlanma doğrultusunda önemli gelişmeler gösteren, tarafsız bölgede oldukça tarafsız açık oturumlar sergileyen Ahmet Hakan terk etmediği muhafazakâr damar nedeni ile 4+4+4’ü desteklemektedir...
Türkiye muhafazakârlık nedeni ile hâlâ erkek egemen bir toplumdur, kadın hâlâ toplumda geri plandadır. Bir cemaatin siyasetin içinde böylesine aktif bir rol oynayabilmesi Fazıl Say, Türkan Saylan gibi bir ülkenin varlıkları ile övüneceği insanların dışlanması muhafazakâr inanışlar nedeni iledir. Bir toplumda elbette muhafazakâr, dindar insanlar olacak hatta onlar Türkiye gibi birçok ülkede çoğunluğu oluşturacaktır. Ancak şu gerçeği teslim etmek lazım. Aydınlanma ile donatılmamış, aklın ve bilimin rehberliğini benimsememiş beyinler insan haklarından, çağdaşlıktan, kadın erkek eşitliğinden, demokrasiden yana olamaz, bağımsızlığı, antiemperyalizmi benimseyemezler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama