Yahu bu adam ana muhalefetin son yıllardaki beceriksizliğine ve parlak palavralarla halktan yine yüzde 50’nin üzerinde oy alacağına güvenerek cumhurbaşkanlığını  çoktan cepte keklik saydığına...
…zaten Çankaya’ya çıkınca başbakanlığı bir başkasına bırakacağına göre:
Atatürk Orman Çifliği’nde (AOÇ) alabildiğine geniş bir arazide, üstelik ne ağaç, ne bir bina, ne de halka açık bir park bırakmadan yeni ve muazzam bir başbakanlık binası neden yaptırıyor sorusu günlerce akıllara takılı kaldı.
Ne çare, inşaatı durdurma kararlarını bile dinlemeyeceğini açıkça söyleyen Başbakan RTE, binanın inşasına ara verdirmedi.
Seçilmesine bir iki gün kala yine AOÇ’deki bina inşaatını denetledi.
Kuzuların sessizliğindeki bu ülkede seçileceğinden kuşkusu yokmuş ki yıllarca önce inşasına başladığı bu binayı halka yeni Başbakanlık diye yutturdu.
Meğer; Cumhuriyetin 90 yıllık simgelerinden biri olan Çankaya Köşkü’nü ve çalışma ofislerinin olduğu binayı terk ederek; AOÇ’de hem başkanlık hem de mesken olarak kullanacağı lüks binalar inşa ettiriyor....
…taşınma hazırlıkları dediği, tabii devletin kesesinden donatacağı, oturacağı binaya geçmek için gün sayıyormuş!

***

Artık Çankayalı haberlere son veriliyor.
Hayvanat bahçesine çok yakın, bildiğim kadarıyla boz ayıların kafeslerinin bulunduğu tarafın karşısına düşen yeni Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisi ve hemen arkasındaki geniş RTE ailesinin yaşayacağı kocaman lüks binada yapılacak toplantılar ve çıkacak bildiriler...
…bundan böyle çiftlikten bildirildiğine göre diye başlayabilir!..
Mademki yeni Türkiye icabı eski Türkiye’yi anımsatıyor diye Çankaya terk ediliyor ve çiftlik arazisine yerleşiyor.
Öyleyse, memleketi babasının çiftliği, ağası veya kâhyası gibi yönetmeye azmedenler varken, örneğin bundan böyle çiftlikten bildirildiğine göre benzeri açıklamalardan söz etmek neden yadırgansın?

***

Çiftlikten ülkeyi yöneteceğini gizlemeye gerek görmüyor zaten ve laf kalabalıklarıyla bu gerçeğin üstünü örtmeye çalışıyor.
Ama geride bıraktığı düzenin bakanlarından Adalet Bakanı Bozdağ; eski günlerin sürdüğünü pekâlâ anımsatıyor.
AKP kadrolarının elindeki oyuncak gibi kullandığı güç, çoğunluğa dayanmak. Son örneğe göre 1 Eylül diye saptanan hukuk yılı başlangıç törenlerini bile yasa emri olmaktan çıkarmaya hazırlanıyorlar. Nedeni de RTE’nin Barolar Birliği Başkanı’na kin tutan kızgınlığı.
RTE daha aday iken yargıya yeni bir düzenleme yapılacağını söylüyordu. Seçildi ve adım gibi eminim, ekimde yapılacak seçimde HSYK’yi emir ve kumandalarına almak için kadroyu tepeden var gücüyle çalıştırıyor.

***

Var gücüyle muhalefet partileriyle tartışacağına, uzlaşmayı denemeye yanaşmıyor. Sanki cumhurun başkanı değil de komşularına küsen ve tersleyen bir çiftlik ağası tavrıyla; muhalefet partilerini üç kez çağırırmış, gelmezlerse bir daha çağırmazmış!
Şimdilerde muhalefet partileri keyfi bilir diyorlar ama?..
Zaten muhalefet cephesinde MHP birden sessizleşti. CHP ise kurultayda 2015 seçimlerinde aşırı başarıyı sağlayacaklar(mış)...
…piyasada adı geçen tanıdık taze muhterislerden oluşacak yeni bir PM ve yöneticiler seçmenin peşinde.

***

Özet: İktidardakiler restorasyon adı altında geriye dönüşü gerçekleştiriyor.
Ana muhalefet ise parti içi kavgalardan, ayrışmalardan arınmaya çabalıyor.
HDP Eşbaşkanı, IŞİD’e karşı savaşan PKK’yi, elimizle daha güçlendirmek için silah yardımı yapmamızı öneriyor. Oysa:
Muharrem İnce’nin söylediği gibi; Demirel 70 yaşında partisinin başında olsaydı... CHP’nin başında da Ecevit...
…yeni Türkiye palavrasını ve RTE’yi dut ağacı gibi silkelerdiler.