Cumhurbaşbakan’ın beş gün süren New York gezisini medyamız yeterince zaferlerle taçlandırmadı bu kez.
Genel kuruldaki konuşmasında BM’yi bir güzel azarladı.
Kimi takıntılarını orada da söylemeden edemedi.
Ne ki medyamız yazmıyor, fotoğraflarla belgelemiyor ama RTE, çiftliği gibi yönettiği Türkiye’deymiş gibi konuşmaya başlayınca BM Genel Kurul salonu boşaldı. Ne umuruna!
O BM’ye hakaretler yağdırmayı kafasına koymuş. Gazze’deki Arap kardeşlerinin hayranlığını bir kez daha kazanacak sözlerle Filistin davasını savundu.
Mısır’a da takmış ya; vay efendim Türkiye’den başka başta ABD, hatta dostu, hayranı Arap ülkelerinin Sisi darbesine neden hâlâ karşı çıkmadıklarına bir yüklendi, bir yüklendi.
Bu sırada RTE Gazze’de İsrail bombalarıyla ölenlere ağıtlar yakarken, Mısır’daki darbe yönetiminin gayretleriyle Filistin ile Gazze arasındaki ayrılığa son veren anlaşmaya varıldığını içeren, doğru ya da değil, bir açıklama haber bültenlerine düştü.

***

New York’a gitmeden önce duruşuyla, sorulara belirsiz yanıtlar vererek dik duran, şahsiyetli dış politikanın mimarı diye kamuoyunda Batı dünyasına kafa tutan lider diye tanımlanmasına da ses çıkarmayarak yazılanları sindirdiği izlenimi veren Cumhurbaşbakanı, BM’de daha temaslarına başlamadan... .
..ola ki Dışişleri Bakanı kanalıyla ABD’ye IŞİD’le mücadelede Türkiye’nin siyasal, askeri ve lojistik tam katkıda bulunacağını duyurdu.
IŞİD’i de eli kanlı terör örgütü diye tanımladı.
Türkiye bugüne dek, içeride böyleyken dışarıya çıkınca, hele daha önceki vaatleri kendisine anımsatılınca 180 derece dönüş yapan bir lider görmemişti.

***

Son gün Başkan Yardımcısı Biden’le buluşmadan önce arayan Başkan Obama ile görüştü.
Biden’le ikili yaptığı, IŞİD’le mücadele ve müdahaleye siyasal ve askeri ya da lojistik, hangi açılardan katılacağımızın masaya yatırıldığı söylenen görüşmeden sonra bir açıklama yapılmadı ama..
...ülkesine dönerken uçakta paralelindeki gazetecilere yapacağı açıklamalar bekleniyor şimdi.
RTE’nin Obama ile görüşmesinde IŞİD ve PKK dahil bölgedeki bütün terör örgütleriyle mücadelede görüş birliğine varıldığını duyuran açıklama doyurucu değil.
Türkiye IŞİD’le mücadeleye nasıl, nerede ve ne ölçüde katılacak, asıl soru da sorun da bu. Bakalım ABD uçaklarıyla birlikte hareket eden Suudiler başta, beş Arap ülkesinden geri kalmayacağını mı kanıtlayacak; örneğin İncirlik’in IŞİD’e karşı kullanılmasına izin verecek mi?
Türlü soruların yanıtı, uçakta yapması beklenen açıklamalarla az sonra!

***

Neyse ki hâlâ yazan birkaç köşe yazarı var da; Kızılderili tanımıyla suskun bir kuş gibi; ilkokullarda türbana ve de Güneydoğu’da PKK eylemlerine bakarak, yahu bu nasıl çözüm sürecidir diye sorması beklenen muhalefetin yerine görev yapmaya çalışıyorlar....
...Zira PKK’yi, İmralı’yı, parlamentodaki siyasal ayakları HDP’yi memnun etmek için hazırlık halindeki hükümete; bebelere türban kararına; sınırda, bölgedeki kentlerde devlete, devletin ordusuna karşı ayaklanan PKK azgınlığına...
....genel başkanlarından, sözcülerinden, eli kalem tutan yazarlarından tık yok!
Güya Atatürk’ün partisi. PKK, heykeline benzin dökerek yakıyor.
Olayı lanetleyen kitlesel eylemler yapmasından da genel başkanın sert çıkmasından da vazgeçtik; yazarları, sayısız genel başkan yardımcıları da sus pus!
Böyle muhalafete böyle iktidar