Gelişen olaylar, kafa karışıklığının giderek güçlenmesine neden oluyor.\n

Paris polisi gerçek katili veya katilleri saptamadıkça üç PKK’li kadının katli olayıyla ilgili

soruşturmanın nereye varacağı belirsiz.\n

“Kim bu katil zanlısı Ömer Güney” sorusunu yanıtlamak zorlaşıyor.\n

PKK “Üyemiz değil” diyor. Paris’te Kürtçülük ve PKK emellerini yaymaya çalışan federasyon yetkilileri, “(Ömer) Bize bir yıl önce üye oldu ama.. üyelik koşulu 50 Avro, veren Kürt mü Türk mü, ayırt etmeyiz” diye açıklama yapıyor.\n

Kandil’deki cinayet şebekesinin borazanları ise cinayeti Türkiye’ye yükleme çabasında. “Kim bu Ömer Güney” sorusuna yanıtları hazır: Örgüte  sızan  ajan!\n

Örgütçüsü, teröristi, siyasetçisi; Paris polisinin öne sürdüğü örgüt içi hesaplaşma görüşünü çürütmek için ortak  çaba içinde.\n

Sindirmek istedikleri görüşe göre PKK ve uzantıları ak mı ak!\n

***\n

Ömer genç ve yakışıklı. Federasyon üyeleri de kabul ediyor. Öldürülen kadınlardan birinin şoförü değilmiş ama birinin “özel işlerini” görüyormuş.\n

Kürt mü Türk mü tartışmalı.\n

Federasyona, PKK adına Fransa’da yapılan bütün etkinliklerde başarılı hizmetler veren Güney; burada yaşayan aile bireylerine göre Kürt değil, Türk!\n

Geçmişini bu yollardan aramaya da gerek yok.\n

Kürt’müş, Türk’müş fark etmez. Zaten sokaklar çınlıyor: Herkes Ermeni, herkes Kürt!\n

Üstelik bu ülkede Kürt veya Ermeni olmak övgülere layık!\n

Türk olduğunu söylemek, Türklüğü övmek ise neredeyse ayıp!\n

Lütfen bu ayıba katılmayın.\n

Zira, iktidarın başı ile ana muhalefet genel başkanının Türk sözcüğünü ağzına almadığı…\n

…çağdaşlıkta, ileri demokraside dünyanın demokratik ülkelerini fersah fersah geride bırakan bu ülkede yaşıyoruz!.. \n

***\n

Başbakan RTE, son grup konuşmasında; -nedense medyanın ıska geçtiği- ulusalcılığa saldırdı. Ulusalcılığın gerçek anlam ve amacını karalamaya çalıştı\n

Ne ki ulusalcıların ülkenin yararlarını her şeyin üstünde tuttuklarını, Cumhuriyetin kazanımlarını dinci  kafaya karşı savunduklarını bilmezden geldi.\n

Ana muhalefeti suçlama gayreti içinde.\n

CHP’ye “Sen nesin? Ulusalcı mısın, sosyal demokrat mı” diye sordu.\n

Kılıçdaroğlu da son grup toplantısında RTE’yi, “Evet! Biz sosyal demokrat ve.. ulusalcıyız” diye yanıtladı...\n

Bu yanıt bir başka soruyu gündeme getirdi: Medyadaki kafa karışıklığını…\n

Parti içinde ve dışında, örneğin Kürtçülük önderlerinden  Aygün’ün partiye zarar verdiğini  eleştirenleri “kafatasçı, ulusalcı” diye suçlayan dişi satırların sahibi ve benzerleri; savundukları “yeni” CHP’yi de, ulusalcılığı savunan genel başkanı da suçlamış oluyorlar.\n

Ulusalcılığı veya ulusalcı olanları umacı gibi göstermeye çalışanlar; ne dünü bilir, bilmek ister ne de bugünlere nereden geldiğimizi…\n

Şayet bu ülkenin ulusal yararlarını savunmak… Laik Cumhuriyet yerine dinci bir devleti yeğleyenlere, bugün iktidarda olanlar gibi, yıkılmış, harap olmuş yoksul bir ulus ve ülke bırakarak defolup giden Osmanlı’ya özenenlere karşı durmak… Din sömürüsüyle  halkı uyutarak iktidara gelenleri eleştirmek.. ulusalcılık ise evet ben ulusalcıyım.\n

***\n

Ulusalcılık tartışmalarının bir diğer önemli bölümü CHP’li Hüseyin Aygün.\n

Kurtuluş Savaşı’nda Rumlara etnik temizlik uygulandığını içeren  son herzesini, Kılıçdaroğlu, salı grubunda yanıtladı: “Kurtuluş Savaşı sırasında etnik temizlik yaptık diye bir düşünce asla kabul edilemez” dedi ve ad vermedi ama böyle düşünmeyen Aygün ve gibilerin partide yeri olamayacağının altını çizdi.\n

Ne var ki Aygün istifa etmek niyetinde değil. Kürtçülüğe sevdalı bir avukat; CHP gibi köklü, görüşlerini açıkladığı zaman ses getirecek bir partiye kapağı atmış. İstifa etmeyi aklının ucundan elbette geçirmiyor.\n

Bu durum bir soru ve sorunu tetikliyor: Kılıçdaroğlu; bu milletvekilini ihracı talebiyle disiplin kuruluna verebilecek mi? MYK’den ve Parti Meclisi’nden disiplin kurulu kararı çıkmasına öncülük edecek mi?\n

 Yoksa geçmişten örneklere sarılarak Aygün’ü atarsak partiden; oylarımızı etkiler mi diyecek veya etkilese bile, partinin gerçek yörüngesini savunmakta kararlılığımızı kanıtlamış oluruz diyebilecek mi?.. Ya da iki görüş arasında yine denge arayışı mı sergileyecek?\n

Göreceğiz!\n

***\n

CHP gibi sağlam temelleri olan bir partide genel başkanlık ve üst kadroda yer alarak görev yapmak  kolay değil.\n

İlkelere bağlı yürek ve cesaret istiyor…                       \n

\n