Cüneyt Arcayürek

‘Kardeşlik’ Bir Yere Kadar!

05 Aralık 2013 Perşembe

Durup durduk yerde var olmayan bir iddiayı grup konuşmasına konu yaptı.
Altını çizerek söylüyorum, Meclis’in iradesini Meclis dışındaki güç odaklarına teslim etmeyeceğiz, dedi...
Meclis dışındaki güçleri başladı sıralamaya:
Medya, baskı grupları, sermaye, çeteler, mafyatik örgütler, karanlık suç örgütleri…
Bu listede Gülen cemaati yok!
Gülen cemaatinin adını vererek suçlayacak açık seçik tek bir cümle söyleyemiyor.
Söyleyemez...
Kardeşlik müminler arasında olurmuş ama RTE ile Gülen arasındaki kardeşlik; dershane krizi patlamadan, aralarındaki güç kavgası açığa çıkmadan önceydi...
Bir zamanlar, pek uzak değil üç beş yıl önce; gazetelerde cemaatin Emniyet’i, bürokrasiyi, yargıyı ele geçirdiğini açıklayan ve tabii hükümet tarafından sır gibi gizlenen ve yalanlanan bilgiler bugün artık ayrıntılarıyla işportaya düştü...
RTE ve hükümeti Gülen cemaatinin devletin derinliklerinde eli kolu olduğu haberlerini artık yalanlamıyor.
Hatta bu içerikteki haberleri teşvik eden bir tavır içinde.
Nedeni de basit.
Gülen cemaatine saldırılarını mazur ve makul göstermek!

***

Bugün Meclis’in üzerine çevrilen, başta sermaye ve medyanın kışkırtmaları, kurşun gibi ağırmış. Böyle diyor.
Oysa kurumlardan bireylere kadar her alanda baskı ve korku rejimi kuran bu hükümet sayesinde “ülkede hava kurşun gibi ağır!”...
Gülen ve cemaatini ezip geçemeyeceğini görünce sinirleri tel tel gerildi RTE’nin.
Açıkça Gülen ve cemaatine yüklenemiyor
Medya diyor, sermaye diyor, gizli, karanlık örgütler, çeteler diyor. Kıvranıyor, sözü döndürüp dolaştırıyor ama bir türlü Gülen ve cemaat diyemiyor...
Aslında hedefindeki din kardeşi Gülen ve cemaatin adını veremiyor.
Eeee, kolay değil.
Tabii işine geldiğince çekip çıkardığı, geçmişle ilgili siyasal olaylarla yüklendiği laikliği savunan ana muhalefet değil, karşısındaki cephe.
Din kardeşi! Cemaat!
Geçmişte gizliden izlediği, fişlediği cemaati, hasım bir cephe gibi açıktan eleştireceği, sömüreceği ve tabii kamuoyu önünde haksız çıkaracak olaylar bulamıyor.
Var olan olaylara, örneğin cemaatin Emniyet’e, yargıya, bürokrasiye sızıp ele geçirmesine karşın hiçbir karşı önlem almadım nasıl desin?
Aynı tezgâhın müşterileri bunlar.
AKP’nin de cemaatin de varlık kaynağı din!

***

“Medya Meclis’in yerine geçemez” diyor.
Bu cümleden kaldırın medyayı, yerine cemaat sözcüğünü koyun; RTE’nin asıl kimi suçlamak istediği ortaya çıkar.
Cemaatin Emniyet’i, yargıyı, bürokrasiyi nasıl ele geçirdiğinin hesabını vermeli RTE.
Cemaatin 11 yılda maddi-manevi alanlarda onca gelişip semirmesi RTE hükümetleri sayesinde.
Yurtdışında bağlantılar, yurt içinde ve dışında okullar, üniversiteler, dershaneler ve medya...
Cemaatin 11 yılda eriştiği zenginliğin kısa özeti

***

Çıkıyor grupta kürsüye; devletin okullarında çocukların gereken eğitimi alarak üniversiteye hazırlandıklarını ama dershanelerinin varlığını korumaya çalışanların bu gerçeği yalanlayarak okullarda yeterli eğitimin verilmediğini savunduklarını söylüyor.
Okullarda eğitim yeterli mi değil mi sorusunu, BM’ye bağlı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin gerçekleştirdiği Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Proğramı (PISA) eğitim araştırması önceki gün Paris’te yanıtladı.
Araştırma RTE’nin eğitimle ilgili iddialarını yalanlıyor.
510 bin öğrenci arasında yapılan araştırmaya göre 65 ülke arasında Türkiye ortaöğretim kalitesinde 44’üncü!

***

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar demişler ama bu atasözünü RTE’ye bağlamak olanaksız.
OECD’nin açıkladığı sonuç bizimkini hiç ama hiç ırgalamaz.
Bu sonuç; pek çok alanda olduğu gibi, eğitim alanında da Müslüman Türkiye’nin başarılarını kıskanan gâvurun yeni bir yalanı der ve geçer!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları