2013 Umut Yılı Olabilir mi?

31 Aralık 2012 Pazartesi

 

Yıllardır yılın son günü yazdığım her yazıyı gelecek yılın insanlığa esenlikler, mutluluklar getirmesi dileğiyle sonlandırırım. Fakat bu dileğim pek gerçekleşmez, hele bu ülkenin insanları, bizler için hiç gerçekleşmez.Daha ilk günlerinde yeni gelen yılın da eskisinden farklı olmayacağına ilişkin ilk işaretler görünmeye, umutlar sönmeye başlar. Bu neden hep böyle olur?

***

Burada sözünü ettiğim yaşanan kişisel mutluluklar, kişisel başarıların verdiği güzel duygular değil, kişisel mutlulukların layıkıyla keyfine varabilmek için içinde yaşadığımız toplumun genelinin ortak mutluluklardan yoksun olmasıdır. Toplumun geneli yaşadığı hayattan mutlu değilse o toplumun bireylerinin kişisel mutluluklarının hakkını verebilmesi de ancak kendini toplumdan soyutlamasıyla mümkün olabilir. Bu nedenledir ki insanlar kendi mutluluklarını yaşayabilmek için benzerleriyle bir arada yaşayacakları gettolara sığınırlar. Televizyonlarda tanıtımları yapılan çok sayıdaki modern gettolar bu eğilimin somut örnekleridir. Bu getto tanıtımlarında reklamcıların kullandıkları ortak dilin “mutluluk dili” olması bir rastlantı değildir. “Konfor”, “doğa”, “sağlık”, “lüks”, “görkem”, “yaşam kolaylığı” bu dilin vazgeçilmezleridir. Bunlarsa toplumun genelinin yaşadığı hayatlarda karşılığı pek olmayan sözcükler/kavramlardır.

***

Otuz yıldır kanlı bir iç savaşın sürdüğü bu toprağın insanları mutlu olabilirler mi? Binlerce gazeteci, yazar, bilim insanı, milletvekili, asker, öğrenci, Kürt, yerel yönetici delilleri/kanıtları yapay, tanıkları şaibeli, özleri çoktan çökmüş birtakım davaların sanığı olarak uzun yıllardır demir parmaklıklar ardında tutulurken toplum gelen yeni yıla umutla bakabilir mi?Çeşitli savlarla kitapların dava konusu olduğu, yayıncıların, çevirmenlerin, yazarların yargılandığı; tiyatro gösterimlerinin yasaklandığı, basıldığı; onlarca gazeteci ve köşe yazarının iktidar baskısı sonucu işlerinden olduğu bir ülkede insanlar geleceğe güvenle bakabilirler mi?En masum işçi, memur, emekli, öğrenci gösterilerinin sis bombası, biber gazı, plastik mermi, tazyikli su, polis copuyla engellendiği bir ülkede insanlar demokrasi umudu besleyebilirler mi?Tüm bunlar yaşadığımız hayatın gerçekleriyse, 2013’e bir “umut yılı” olarak bakabilir miyiz?Kuşkuluyum.

***

Ama yine de geleneği bozmadan, siz, değerli okurlarıma mutlu, başarılı, sağlıklı, sevgi dolu bir yeni yıl; ülkeme de barış ve hırsları akıllarının önüne geçmeyen yöneticiler diliyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları