'Ustalık' Buymuş Demek!

01 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

Başbakan, partisinin iktidara gelişinden bu yana geçirdiği evreleri üçe ayırmış, bunları çıraklık, kalfalık, ustalık dönemleri olarak adlandırmıştı. İlk iki dönemi yaşamış, tanıklık etmiştik; 12 Haziran seçimleriyle başlayan ustalık döneminde ise neler yaşayacağımızı, nelere tanıklık edeceğimizi doğrusu merak ediyorduk.

\n

Merak ediyorduk, çünkü çıraklıkile kalfalık dönemleri arasındaki başkalıkların ayırdına, gözlem yetersizliğimizden olacak, pek varamamıştık. Ustalık ise adı üstünde belli bir bilgi birikimini, gerekli donanımı, deneyim çözümlemelerini, üst düzeyde algılama ve kavrama yeteneğini, gelişmiş yönetsel beceriyi gerektiren bir nitelikti. Başbakan, kendisinin ve partisinin artık bu nitel düzeye eriştiğini savlayarak bize eskisinden çok farklı bir Türkiye muştuluyordu.

\n

Bekleyip görecektik.

\n

***

\n

Ne var ki uzun boylu beklememize gerek kalmadı. Daha seçimlerden on gün önce Başbakanın Hopa mitinginde çıkan olaylar sırasında polisin protestocu Hopalılara uyguladığı, bir emekli öğretmenin, Metin Lokumcunun ölümüne yol açan şiddete tanık olduğumuzda yeni döneme ilişkin ilk ipuçlarını elde etmiştik. Hopa olayları Hopada son bulmadı. Polisin uyguladığı şiddeti protesto etmek için Ankarada toplanan gençlerin üzerine saldırıldı bu kez; bir genç kız eylem sonrası evine giderken polisin kurduğu pusuya yakalanıp komalık edilinceye kadar dövüldü. Suçu bir polis tankının üzerine çıkıp bayrak sallamaktı. Onlarca genç gözaltına alındı, tutuklandı. Haklarında ağır cezalar isteniyor.

\n

Son günlerde Orta Doğu Teknik Üniversitesinin televizyonlarda gösterilen tanıtım filmini izliyor musunuz? Filmde rol alan ünlü ODTÜ mezunları, üniversitelerinde okuyan öğrencilerin hayatın dışında kalmayan, olan biteni sorgulayan, ülke sorunları üzerinde düşünen, çözüm üreten gençler olarak yetiştirildiklerini söylüyorlar. Hopa olaylarını protesto eylemine katıldıkları için yıllarının yakılması, hapishanelerde çürütülmesi istenen gençlerin bir bölümü ODTÜlü öğrenciler.

\n

Ne yaman çelişki değil mi?

\n

AKPli Anayasa Profesörü Burhan Kuzuya Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde yumurta atılması nedeniyle 13 öğrenci hakkında yapılan savcılık soruşturması sonucunda savcı, kamu görevlisine hakaret ve kamu görevlisine görevini yaptırmamak amacıyla cebir kullanmak gerekçesiyle 4er yıla kadar hapis cezası istiyor.

\n

***

\n

Başbakan ve partisi için ustalık diye adlandırılan olgunlaşma, yerleşme evresi ileride toplumun ıslah edilme, doğru yola getirilme dönemi olarak adlandırılacak.

\n

Gençler, öğrenciler, işçiler, memurlar, her meslekten emekçiler, eşitlikçi kadınlar, “açgözlü” emekliler; sendikalar, meslek odaları, barolar, sivil toplum örgütleri, medya kuruluşları, üniversiteler hizaya getirilecek. Aleviler, Sünni gibi inanmak, Kürtler Türk gibi düşünmek nedir, öğrenecekler. Toplum, süt dökmüş kedi gibi sessiz, balçık gibi itaatli, devlet büyüklerine saygılı bireylerden oluşacak.

\n

Asker askerliğini, yargı yargılığını bilecek, imam ise bildiğini okuyacak!

\n

***

\n

Son günlerde Asmalımescitte, Taksimde, İstiklal Caddesine çıkan sokaklarda, Cihangirde, Tünelde olan bitenleri küçümsemeyin. Tanık olmadıysanız bile Beyoğlunun AKPli Belediye Başkanı, Süleymaniye Camisi eski vaizi, İslamda Cinsel Hayat adlı teolojik-erotik kitabın yazarı Ali Rıza Demircanın oğlu Misbah Demircan kaldırımlara çıkarılan masaları iş makineleriyle nasıl toplatıyor, tahayyül etmeye çalışın, sorgulayın.

\n

Bu operasyonun amacı yarın başlayacak olan ramazanı yukarıda sayılan sokak, cadde ve semtlerde alkolden arındırılmış olarak karşılamaktan başka ne olabilir?

\n

Bunlar daha başlangıç, kim bilir daha neler görecek, daha neler yaşayacağız?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları