Bir Rüzgârdı, Geçti mi?

05 Aralık 2011 Pazartesi
\n

\n

Sevgili Balbayın Silivrideki 1000. günü neredeyse tüm medya organlarında konu oldu; yazıldı, çizildi, tartışıldı.

\n

Bugün 1005. gün; 2000. güne şunun şuracığında 995 güncük kaldı. Biliyorum, kötü bir şaka, ama şaka maka derken geçmedi mi o koca 1005 gün?

\n

Ergenekon mahkemesi hâlâ toplayamamış delilleri, gerekçe bu! Peki, Balbay yeterli delil toplanamadıysa hangi akla yatkın gerekçe ile tutuluyor içeride?

\n

Kaçma şüphesi mi? Hadi canım sen de!

\n

***

\n

Başbakan Yardımcısı Egemen Bağış, katıldığı yurtdışı toplantılarda Balbay gibi cezaevlerinde tutuklu bulunan tüm gazetecileri toptan suçlayarak, Bunlar gazetecilik meslekleri nedeniyle değil, işledikleri adi suçlar ya da terör suçları nedeniyle tutuklular diyor. Eminim, söylediklerine kendisi de inanmıyor, ama ne yapsın? Baskın basanındır diyerek karşısındakiler bir şey sormasınlar diye atağa geçiyor. Doğal ki hiç mi hiç ciddiye alınmıyor, Türkiyede olup bitenleri titizlikle gözlemleyen yabancılar üç gün sonra tam tersi raporlarla çıkıyorlar karşısına.

\n

Egemen Bağış, gerçeklerin üzerinde tepinerek Türkiyeyi utandırmakla kalmıyor, tutuklu sanıkları suçlu ilan ederek suç işliyor. Bir devlet bakanının masumiyet karinesi diye evrensel bir hukuk ilkesinden haberi olmayabilir mi?

\n

Sanmıyorum, olmayanı olmuş gibi göstermesinin onun Amerikanofil kişiliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.

\n

***

\n

Balbayın dahil edildiği, İstanbul Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2. Ergenekon Davasının 108 sanığı bulunuyor. İlk duruşma 20 Temmuz 2009 tarihinde görülmüştü. Şu sıralar 51. sırada bulunan sanık Hurşit Tolonun savunması alınıyor. Emniyet, savcılık, sorgu hâkimliği tutanaklarının okunması derken, bir sonraki celse için 5 Ocak 2012 tarihi verildi.

\n

Geçenlerde Sedat Ergin de yazdı; 2. Ergenekon Davasına ayda altı celse ayrılmış, 868 günde ancak 50. sanığın savunması tamamlanabilmiş. Bu hesaba ve tempoya göre sanıkların tümünün ilk etap savunmaları ancak 2014 yılının ikinci yarısında tamamlanabilecek. Sonra delilleri değerlendirme aşamasına geçilecek, deliller incelenecek, ek deliller, bilirkişi raporları istenecek, raporlar tartışılacak Tüm bunlar iyimser bir hesapla 2-3 yıl, kötümser hesapla ise 5-6 yıl sürecek.

\n

Eğer böyleyse yukarıdaki o kötü şaka gerçekten kaka olacak. 27 Ağustos 2014 akşamı Balbay, Silivride 2000. gününü dolduracak.

\n

Kâbus gibi değil mi?

\n

***

\n

Şimdi biz buna hukuk, Türkiyeye hukuk devleti, haklarında hüküm kesinleşmemiş insanları zulüm hücrelerine diri diri gömme işlemine hukukun üstünlüğü mü diyeceğiz? Evrensel insan haklarını ayaklar altına alan hukuksuzluklara hukuk derken hiç utanmayacak mıyız? Haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere baş kaldırmayan kişiye insan denebilir mi?

\n

Sevgili Mustafa Balbay bizim arkadaşımızdır, bizim için bir simgedir, fakat haksızlıkların, hukuksuzlukların, adaletsizliklerin tek mağduru değildir. Örneğin Tuncay Özkan bugün tutukluluğunun 1170. gününü doldurmaktadır. Salt Ergenekon, Balyoz ve İnternet Andıcı davalarında değil, başta KCK olmak üzere birçok toplu davada yüzlerce insan hukuksuzluk mağdurudur.

\n

Evrensel hukuk söz konusu davaların içeriğine bakmaksızın her sanığın hakkını güvence altına alır, masumiyet karinesi her sanık için geçerlidir.

\n

Hiç kuşkusuz AKP iktidarı evrensel hukukun Türkiyede geçerlilik kazanmasının önündeki en büyük engeldir, bir talihsizliktir. Fakat bu gerçek bu ülkede hukuka inanan insanların umutlarını yitirme, rüzgârlarını kesme anlamına gelmemelidir. Eğer hukuk son sığınağımızsa sesimizi çok daha gür çıkarmak zorundayız.

\n

Her sabah aynaya baktığımızda kendimize, Bu utancı daha ne kadar taşıyacağız diye soralım. Türkiyenin bir anayasa tümcesinin ötesinde gerçek bir hukuk devletine dönüşüp dönüşmemesi sanırım bu soruya vereceğimiz yanıta bağlıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları