Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Düzeysizlikler
Paylaşalım veya paylaşmayalım, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, davasına inanmış, her platformda davasını savunan bir insandır. Düşünüp konuşan, dili düzgün bir siyasetçi olarak biliniyor. Ne var ki son günlerde dozu şiddetlenen “milliyetçilik”, “ırkçılık” tartışmaları birçok insan gibi onun da sinir frenlerini boşaltmış.
Üç gün önce TBMM’de CHP’nin milliyetçi kanadına yönelik olarak yaptığı, dinleyenlerin tüylerini ürperten o vahim konuşma bu fren boşalması durumunun diline yansımasıydı.
“Kafkaslar’dan, Boşnaklar’dan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz. Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz. Hiç kimsenin bir tek halka hakaret etme hakkı yoktur.”
Sonradan özür dilemek zorunda kaldığı bu sözlerle bir hafta önce yine TBMM’de BDP grubuna dönerek “Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir” diyen ve Boşnak kökenli olduğunu söyleyen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’e kendince laf dokunduruyordu. Fakat kaş yaparken göz çıkarmış, eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Karşısındakini ırkçılık ile suçlarken şimdi kendisi ırkçılıkla suçlanıyordu.
Etnik farklılıklar temelinde yürütülen tartışmalar şiddetlendikçe en uç kavramlar da havada uçuşmaya başlıyor. İnsanlar birbirlerini kolayca “faşistlikle”, “ırkçılıkla” suçluyorlar. En ağır içerikli kavramların bile içleri boşalıyor, hafifliyor. Kavramlar hafifleyip anlamlarını yitirdikçe son derece ciddi yürütülmesi gereken tartışmalar da mahalle kavgalarına, karşılıklı atışmalara dönüşüyor.
Bu düzeysizliklere sağda, sağcılar arasında tanık olunduğunda pek yadırganmıyor. Fakat kendisini solda gören, “solcu” olarak tanımlayan parti, kuruluş ve kişilerde rastlandığında insan kaygılanıyor.
En reformist sol oluşumlarda bile emek-sermaye çelişkisi hâlâ başat çelişki olarak görülür, Karl Marx ve Friedrich Engels’in insanlara armağanı olan ve 165 yıldır güncelliğini koruyan diyalektik-materyalist düşünce salt ekonomide değil toplumsal sorunlarda da bir çözüm yöntemi olarak değerlendirilirken, bizler bunlara boşveriyor, düzeyi sürekli olarak aşağıya çekiyoruz.
Elimizde hem kendi tarihimizden hem de dünya tarihinden günümüze gelen onca bilgi, birikim ve deneyim varken, etnik sorunlara çözüm arayışlarımızda bunlardan yararlanacağımıza, en kaba, en yersiz suçlamalarla birbirimizi yıpratmaya çalışıyoruz.
Yazık!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama