21. İzmir Kitap Fuarı nedeniyle cuma gününden itibaren 10 günlüğüne İzmir’deyim.
İzmir, gerçekten Türkiye’nin aydınlık yüzü. Bu kente gelince -hele bu karanlık günlerde- insanın yüreği ferahlıyor, ülkemizin geleceğine ilişkin umutları yeşeriyor.
İzmir, ülkemizi yönetenlere inat “kızlı-erkekli” bir kent. Kızlı-erkekli gençlik yaşamı daha da renklendiriyor.
Dışarıda pırıl pırıl bir hava var. El ele tutuşmuş gençler sahilde tur atıyorlar. Yüzleri gülüyor.
Onları izlerken, “keşke bütün kentlerimiz böyle özgür olsa, insanlarımızın yüzleri gülse” diyorum.

***

Bu yazıyı yazarken, odamdaki televizyon açık, Nusaybin’den, Kilis’ten ölüm haberleri geliyor. Şehitler, ölen çocuklar... Birden içiniz kararıyor, kapkara gerçeklere geri dönüyorsunuz.
Ne o şehitler, ne o Suriyeli çocuklar bu erken ölümleri hak etmiyor.
Bu topraklarda yaşayan tüm insanlar dinine, mezhebine, diline, kökenine bakılmaksızın hayatın ve hukukun tüm alanlarında eşit olsalardı, sonuna kadar özgür, sonuna kadar demokrat bir ülkede yaşıyor olsaydık böylesi erken ölümlere tanık olur muyduk?
Kesinlikle hayır!
Ne yazık ki böyle bir ülkeyi kuramadık. Tam tersine kurabildiğimiz kadarını da içimize sindiremeyip hızlı bir biçimde daha da beter bir hayata yelken açtık!
İzmir gibi Eskişehir de, büyük kentlerin belli semtleri de aslında birer getto! Bu gettolara yerleşip kendimize layık gördüğümüz hayatları yaşamak için çabalıyoruz.
Türkiye, yaşanan hayatlar açısından ayrışan bir ülke, dolayısıyla insanlar birbirlerine karşı yabancılaşıyorlar.
Bu, sonu hiç de iyi olmayan bir süreç!

***

Yine İzmir’e dönecek olursak...
İzmirlilerin eğitim düzeyi Türkiye geneliyle karşılaştırıldığında oldukça yüksek. Bu durum Kitap Fuarı’nın ziyaretçi sayısına da yansıyor. 16 Nisan günü açılan 21. İzmir Kitap Fuarı’na gelen kitapsever sayısı 121 bin. Bu çok iyi bir sayı. Sayının yüksekliğinde fuarın kent merkezindeki Kültürpark’ta düzenlenmesinin büyük payı var. Dileriz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’nun desteğiyle önümüzdeki yıllarda da fuar yine aynı mekânda düzenlenebilir, çünkü Büyükşehir Belediyesi’nin fuarın Gaziemir’de ihtisas fuarları için inşa edilmiş alana taşınmasına yönelik planları var.
Konakladığım otelin balkonunda hemen karşımdaki alanda çocuklar kendi bayramlarını, 23 Nisan’ı danslarla, şarkılarla, ellerinde bayraklarla kutluyorlar. İçimi yeniden bir coşku kaplıyor.
Televizyonu kapatıyorum, hayallere dalıyorum.