Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Her şey Kontrol Altında (mı)?
Silivri’de günlerdir hummalı bir faaliyet var. Kolay değil, yarın mahkeme Ergenekon adlı maraton davada kararını açıklayacak. Başta sanık yakınları, insanlar haklı olarak verilecek kararı merak ediyorlar. Devletse insanların bu davaya ilişkin yoğun ilgisinden ürkmüş, önlem üzerine önlem alıyor. Silivri’ye giden yollar tutuluyor, çelik barikatlar kuruluyor, jandarma yığması yapılıyor, insanların Silivri Ceza İnfaz Kurumu yapısına ulaşamamaları için elden gelen yapılıyor.
Bu davaya özgü bir önlem olarak duruşma salonuna sanık yakınları da alınmayacak. Bu bir “ilk”, ama son on yılda hangi ilkleri yaşamadık ki!
Devlet, her şey gibi artık siyasal davaları da kontrol altında tutmak istiyor.
İki hafta sonra Spor Toto Süper Lig karşılaşmaları başlayacak. Devlet burada da önlem alıyor. Bu karşılaşmaları izleyecek sporseverlerin kimlik bilgileri bilgisayarlarda kayıt altına alınacak. Devlet, izleyicilerin kameralarla gözlendiği on binlerce kişilik stadyumlarda nerede kimin oturduğunu bir düğmeye basarak bilecek.
Her bilet aynı zamanda da devletin belirlediği tezahürat ölçüleri dışına çıkılmayacağının kabulüne ilişkin bir taahhüt belgesi. Bu taahhüde aykırı davrananların spor alanlarına girmeleri yasaklanacak.
Devlet, öğrencileri de kontrol altına alıyor. Bundan böyle öğrenciler öğrenciliklerini bilecek, ne nedenle olursa olsun sokak eylemlerine, gösterilerine katılmayacaklar. Devletin koyduğu kuralların dışına çıkanların bursları kesilecek.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e göre “müebbetlik suç” olan Taksim-Gezi olayları devlet aygıtını tek başına denetim altında tutan, yönlendiren iktidarın şirazesini iyice kaydırmış. İktidara “bizi devirecekler” korkusu egemen olmuş. Bunda doğal ki büyük ölçüde bir gerçeklik payı var. Dolayısıyla iktidar Ergenekon davası kararı açıklanırken “orada” olmak isteyen insanlardan da, stadyumları siyasal arenaya çevirme olasılığı bulunan sporseverlerden de, sokağa çıkan öğrencilerden de korkuyor.
Dünden beri İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de sanıkları arasında bulunduğu Ergenekon davası kararını yerinde izlemek çağrısında bulunan Ulusal Kanal TV’nin binasında, Aydınlık gazetesinde, İşçi Partisi’nde, Türkiye Gençlik Birliği bürolarında ve bu kuruluşların yöneticilerinin evlerinde aramalar yapılıyor, insanlar gözaltına alınıyor.
AKP iktidarı “Fahrenheit 451”, “1984” gibi unutulmaz bilimkurgu filmlerinin yönetmenleri François Truffaut’yu, Michael Radford’u kıskançlıktan çatlatacak “horror” yöntemleriyle her şeyi kontrol altına almak istiyor.
Sorsanız “Aldık!” diyecekler.
Yanılıyorlar.
Görecekler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!