Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muhteşem Süleyman
Doç. Dr. Erhan Afyoncu’ya göre, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan ya “cariye ya da Kırım Hanı’nın kızıydı.” Kimi tarihçiler ise bu muhterem padişah anasının Helga adında Polonya kökenli bir Yahudi olduğu savındadırlar. Biz ise resmi tarih yazımında kendimize yakışan seçimi yapmış, Hafsa Sultan’ın Kırım Hanı’nın kızı olduğu söylemini benimsemişizdir.
\n46 yıl süren iktidarının 30 yılını at üzerinde -I. Viyana Kuşatması (1529) bozgunu göz ardı edilecek olursa- zaferden zafere koşarak geçirmiş bir kahraman olan Kanuni Sultan Süleyman elini namahreme sürmesine gerek bırakmayan dört evlilik yapmıştır.
\nTarihçi Yılmaz Öztuna, eşlerinden ilkinin adının bilinmediğini ancak 1496-1550 yılları arasında yaşayıp padişaha Mahmud adlı bir evlat verdiğini belirtir. İkinci eşi Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan Haseki (1499-1581), üçüncü eşi Gülfem Hatun (1497-1562), dördüncü eşi ise Kanuni’ye bir kız (Mihrimah) ve beş şehzade (Mehmed, Selim, Bayezid, Cihangir ve Abdullah) doğuran Hürrem Sultan Haseki idi.
\n***
\nTelevizyondaki o uyduruk Muhteşem Yüzyıl dizisinde gösterilenlerin tersine Sultan Süleyman sadık bir eş olduğu gibi sayıları on beş olan erkek evlatlarına karşı adil ve şefkatli bir babadır da... Bakalım.
\n1515 yılında doğan oğlu Mustafa’yı 1553 yılında Konya Ereğli’de, 1526 doğumlu Mehmed’i 1543’te Bursa’da boğdurmuştur. 1525 doğumlu Bayezid, 1543 doğumlu Orhan, 1545 doğumlu Osman babalarının “siparişi” üzerine 1562’de İran Şahı tarafından Kazvin’de boğdurulmuştur. Abdullah 14 yaşında, Mehmed de 3 yaşında aynı akıbete uğramışlardır. 1531 doğumlu Cihangir ise ağabeyi veliaht Mustafa’nın idamında geçirdiği şoka bağlı olarak 21 gün sonra, 27 Kasım 1553 günü ölmüştür. (Kaynak: Yılmaz Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2005)
\n***
\nBir baba için yedi evlat canı almak kolay değildir; kararlılık ve buz tutmuş bir vicdan ister. Kanuni Sultan Süleyman bu yanıyla “eğer söz konusu iktidarsa geri kalanı teferruattır” özdeyişinin yaratıcısıdır.
\nTekrar o uyduruk diziye dönecek olursak… Bu diziyle amaçlanan, tarihi çarpıtarak Osmanlı’yı küçük düşürmektir. Örneğin, anne babaları tarafından padişaha “bacılık” yapsınlar diye Saray’a teslim edilip Harem ordusuna katılmış cariyeleri “indir bindir” görüntülerine malzeme yapmanın başka ne amacı olabilir ki?
\nBaşbakan yerden göğe haklıdır. O senaryo yazarı, o yönetmen, o televizyon sahibi bir an önce kafa kafaya verip doğru yolu bulmalıdır. Yoksa “yüce Türk yargısı” bugün değilse yarın kapıyı çalabilir.
\nUnutulmasın ki burası Türkiye’dir ve Türkiye’de hiçbir yer, hiçbir kişi, hiçbir şey Silivri’ye uzak değildir.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama