Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Pervasız' Olan Kim?
Hadis, bilindiği gibi İslam dininde, “Hz. Muhammed’in değişik olaylar ve sorunlar karşısında inananları aydınlatmak, Kuran’ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği iddia edilen sözler bütünü” olarak anlaşılır. İslam uleması hadis kavramını “Peygamber’in söz, fiil ve takrirleri” biçiminde tanımlar.
İmamlar Buhari, Müslim, İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyheki, Taberani, Ebu Berze El Eslemi ve Nevevi İslam ilahiyatında önde gelen hadis âlimleri olarak kabul edilirler.
Bunları niçin yazıyorum?
Ben dini inancı olan biri değilim, fakat yeryüzündeki tüm inançlara saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de bir dini inanca bağlı olduğunu söyleyen, inancını savunan insanların herkesten önce kendilerinin inandıkları, savundukları inanca saygı göstermelerini bekliyorum.
Konu, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Paris’te öldürülen üç PKK’li kadından biri olan Tuncelili Sakine Cansız’ın ailesine yaptığı “taziye” ziyareti ve sonrasında başlayan tartışmalardır.
Hüseyin Aygün’ün dini inancı nedir, var mıdır, yok mudur, bilmiyorum. Ayrıca bu hiç önemli değildir. O, bu başsağlığı ziyaretini “insani bir görev” olarak görüp gereğini yerine getirmiştir.
Sonrasında neler olmuştur: Önce Başbakan, Aygün’ün davranışını “pervasızlık” olarak nitelemiş, ardından öbür AKP sözcüleri yaylım ateşe başlamışlardır. Sonra bir bölüm CHP milletvekili “infial” durumuna geçip Aygün’e ateş püskürmüştür. İş, Aygün’ün CHP’den ihraç istemine kadar varmıştır. Bu AKP’lilere, CHP’lilere inançlarını sorsanız “Elhamdüllah Müslümanız!” diyeceklerdir.
Yukarıda adlarını saydığım hadis âlimlerinden Tirmizi, bir hadisinde şöyle der: “Çocuğu ölen kimseyi teselli edene Cennet hırkası verilir. Musibete uğrayanı teselli eden, onun sevabı kadar sevap kazanır.” Ebu Berze El Eslemi’ye göre “Kim çocuğunu kaybeden bir anneye taziyede bulunursa cennette ona bir bürde giydirilir.” Bunlar Hz. Muhammed’in sözleridir.
Sayıları artırılabilecek bu örneklerde de görüldüğü gibi “taziye”nin muhatabı ölenin annesi, babası, yakınlarıdır. İslam geleneğinde taziye ziyareti yapacak olan, ölenin “suçlu olup olmadığı”nı sorgulamaz. Çünkü taziye ziyaretinin amacı ölenin kimliğinden bağımsız olarak yakınlarının acısını hafifletmek, acılarına ortak olmaktır. Hiç kimsenin ölenin kimliğinden, niteliğinden yola çıkarak ailesini soyutlamaya, yok saymaya, o insanları toplumdan dışlamaya hakkı yoktur.
Bir insanı yaşamında suçlayabilirsiniz, lanetleyebilir, ona cehennemin derinliklerini layık görebilirsiniz. Fakat bunun ailesine “teşmil” edilmesi inananlar için de, inanmayanlar için de “insani”, “vicdani” bir yanlıştır. Siyaset, insanı insaniyetten, vicdandan uzaklaştıracak ölçüde körleştirmemeli, duygusuzlaştırmamalıdır.
Kimin “pervalı”, kimin “pervasız” olduğu sorusunun yanıtı da sanırım burada yatmaktadır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı