Karartma geceleri
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Karartma geceleri

25.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Aydın, bu topraklarda uygulayıcı olmaya yazgılı doğar, teorik tartışmaların ötesine geçme ve “iyi güzel söyledik de, kim yapacak bütün bunları” sorusuna verecek yanıt bulamadığında görevi üstlenme kararlılığına mecburen ulaşır. Son 200 yıllık çağdaşlaşma tarihimizde örnekleri çoktur. Ucunda hangi bedellerin olduğunu bilir, bir sonraki aydın kuşaklar, bir önceki kuşağın başına gelenleri öğrenerek yetişir. Sürgün, işten çıkarma, hapis, suikast, yakılma... Liste uzatılabilir.

Aziz Nesin’e, “Türkiye’nin demokrat aydınları, göremeyecekleri güzel yarınlar uğruna sürekli savaşım veren kültür askerleridir. Kurulacak adil ve güzel yarınların uğruna bugün yenileceklerdir. Önemli olan, bunu bile bile savaşımı sürdürmektir” dedirten de bu kararlılıktır. Yakın dostu Asım Bezirci’yi Madımak’ta yitirdikten hemen sonra hayata gözlerini yummuş usta yazarımız Rıfat Ilgaz’a, “Aydın mısın?” şiirinde, “Benden geçti mi demek istiyorsun; aç iki kolunu iki yanına, korkuluk ol” dizelerini yazdıran da; Melih Cevdet Anday’a, “Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin; durmadan sesler alacak, sesler vereceksin, uyuyamayacaksın” dedirten de, hayata geçirilebilir düşünceye aşk dolu bu bağlılıktır.

Hal böyle olunca, yani aydın sahaya inince, değiştirmeye dönük öncü tutum örgütlemeye başlayınca, baskı da bitmez hiç. O yüzden bu topraklarda suya sabuna dokunmayan isimler her devirde iktidarlar gözünde makbuldür; iktidarla ya da sistemle somut mücadeleye giren aydınsa sözleşmeyi bozmuştur; baskılar sertleşir, çünkü halkını pusula yapan eleştirel aydının üzerindeki baskıyla inşa edilir her devrin yeni otoriter rejimi. Önce halkın düşünce kolları kesilir. Sultan Hamit’in istibdat rejiminden 40’lar karanlığına; adı “Demokrat”, kendi otokrat iktidarın 50’lere hükmeden baskıcılığından 12 Mart tezgâhlarına, oradan da 12 Eylül rejimine giden süreçte aydın kıyımları hiç bitmedi bu yüzden de. 90’ların karanlık suikastlarıyla aydın kıyımı ileri aşamaya taşındı sonra. Şimdi de gazeteleri, üniversiteleri, düşüncenin üreme ve yayılma kanallarını, aydınlaşma olanaklarını adım adım tasfiye eden AKP baskıcılığı da bu süreci son aşamasına getirdi.

Aydınsızlaştırma

Dünyanın savaşta, faşizmin revaçta olduğu 40’lar karanlığını Türkiye’nin ilerici aydınlarının nasıl yaşadığının da yazılı örneği çoktur. Anı türünde Niyazi Berkes’in Unutulan Yıllar’ı, 16 yaşında bir lise öğrencisiyken sevdiği kıza Nâzım Hikmet şiiriyle mektup yazdığı için tutuklanan Attilâ İlhan’ın 40’ları anlattığı romanı O Karanlıkta Biz’i ve Rıfat Ilgaz’ın kendi yaşamından izlerle beslediği Karartma Geceleri ilk aklıma gelenler.

Karartma Geceleri ifadesi, geceleri dışarıdan ani hava baskınları olabileceği endişesiyle evlerde, sokaklarda karartma uygulanmasına gönderme yapıyor ilk elde. Ama aynı zamanda muhalif, ilerici aydının baskılanması, susturulması adına yürütülen kampanyalarla birlikte düşünüldüğünde, bir aydınsızlaştırma pratiğine de işaret ediyor. Yazdığı şiir kitabı toplatılan ve aranan öğretmen Mustafa Ural’ın hikâyesidir; öyleyse karartma sadece hava baskınlarına karşı değil; şiirle, yazıyla, fikirle aydınlatmakta direnen aydına da karşıdır.

Her devirde karartma, hakikate, bilgiye, eleştiriye ve fikirlere karşıdır. Türkiye’nin aydınlanma birikimine son darbelerin vurulması ve karartma gecelerinin düşünce yaşamımızın baş meselesi haline gelmesi de, sembolü ampul olan bir partinin egemenliğinde gerçekleşiyor bugün. O yüzden aydınlatma, somut olarak ışıkla ilgili olmadığı gibi; karartma da, perdeleri sıkı sıkıya çekmekle, geceleri ışıkları kapatmakla ilişkili değildir. Bugün karartma, gecelerle sınırlı değildir çünkü. Karartılan, gündüzüyle gecesiyle, gelecektir.

Uğur Mumcu’nun ve birçok ilerici aydınımızın adım adım yok edilmesi de, işte bu geleceğe etkisiyle ölçülmelidir. Türkiye’nin aydınsızlaştırılması, halkın aydın birikiminden yoksun bırakılması süreci tüm nedenleriyle iyi anlaşılmadan, karartma gecelerinden nasıl çıkacağımızı kavramak da mümkün değildir. Bunu yapabiliyor muyuz sahiden?

Bir duyuru: Bugün saat 3’te Ankara CUMOK ve İTÜ Birlik’in katkılarıyla düzenlenecek söyleşide değerli yazarımız Işık Kansu ile birlikte Uğur Mumcu’yu anacağız. Kavaklıdere’de, Büklüm Sokak’taki İTÜ Birlik’te. Ankara’daki okurlarımızı bekleriz.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021