Galatasaray’ın Fildişi Sahili’nden gelen ünlü futbolcusu Drogba, “Çare Drogba” sloganıyla ünlenmişti.

Adı, politik slogan haline gelen futbolcu, Galatasaray’dan ayrılalı birkaç yıl oldu ama Türkiye’yi unutmadı.

Halen Kanada’da Montreal Impact forması giyen Didier Drogba, Ankara katliamı üzerine attığı tweet’te “Çare Drogba” sloganına atıf yaparak “Çare Türkiye” yazdı.

Siyah zemin üzerine “anKARA” yazan bir görsel paylaştı.

Bir de ağlayan yüz “Emojisi” ekledi.

Türkiye’nin dostları, Türkiye’nin acısını paylaşmaya devam ediyor.

El insaf: Kırca sadece bu mu?

Yandaş basının Levent Kırca alerjisi malum.

Birçok yandaş gazete Kırca’nın ölümünde haber değeri görmedi, bazıları ölüye saygıyı bile unutup nefret söyleminde bulundu.

Türkiye gazetesi ise dün Levent Kırca’yı, “En iyi taklidi sarhoştu” diyerek verdi.

İlle kötüleyecekler ya... El insaf... Ey Levent Kırca’ya laf etmek isteyenler, size bir sözümüz var.

Unutmayın ki, o hicivlerinde parti farkı gözetmezdi.

En ağır espriyi de sosyal demokratların karıştığı İSKİ skandalına yapmıştı.

“İSKİ’ci”, “Jet İSKİ’ci” diye diye hepimizi kahkahaya boğmuştu.

Ama başkalarının bu hoşgörüsünü AKP maalesef gösteremedi, hem sansürledi, hem “devlet sanatçılığı”nı elinden aldı.

Atılan kurşunlar kumar için mi?

Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak’ın otomobiline 20 kurşun sıktılar.

Tesadüfen kurtuldu.

Başbakan Davutoğlu, olayın faillerinin yakalandığını söyledi. Ancak savcılık, “Hayır kimse yakalanmadı” dedi.

Normalde, böyle bir olayda başta Erdoğan olmak üzere tüm AKP’nin yeri göğü oynatması gerekirdi, aylardır kimseden ses çıkmıyor.

Sonunda dün Hürriyet yazınca anladık ki, Murat Sancar’a ateş açılmasının nedeni kumar borcuymuş.

Sessizliğin nedeni de olayı örtbas etmekmiş.

Mesele anlaşıldı tabii...

MHP’li Yeniçeri, Sedat Peker’le

CNN-Türk’te Soli Özel ile MHP’li Özcan Yeniçeri de vardı. İki akademisyen tartışırken konu IŞİD’le PKK’nın ilişkisine geldi.

Soli Özel şöyle dedi: “PYD, Kobane’nin işgal edilmesini engelledi. ABD diyor ki, bugün PYD’nin 20 bin silahlı adamı var, ben bunlara destek sağlayıp onlarla Rakka’yı IŞİD’in elinden alacağım. Çünkü IŞİD’le bunlardan başka başa çıkan yok. Şimdi bu PYD ve bu PKK ile IŞİD’in Türkiye’ye karşı birleştiklerini söylüyorsunuz, bu mantığı zorluyor.”

Yeniçeri “Aralarında bir bağlantı olmayabilir” demek zorunda kaldı.

Soli Özel de “Aralarında bağlantı yoksa, nasıl işbirliği olur” diye noktayı koydu.

Bu arada dün Özcan Yeniçeri’nin Sedat Peker’le bu fotoğrafı ortaya çıktı. İkili bir kebapçıda kahve içerken görülüyor. Fotoğraftan rahatsız olan Yeniçeri dün hemen konuşup, “Sedat Peker denilen adamı hiç tanımam, bir açılışta yanıma geldi, daha fark edemeden, o anda flaşlar patladı, resimler çekildi” dedi.

Artık inanıp inanmamak serbest.

Dikkat, o Rus gazeteci yine geliyor

Gezi olayları sonrasında Türkiye’ye çok sayıda gazeteci geldi. Bunlardan biri de Rus Darya Aslamova’ydı.

Aslamova İstanbul’da aralarında Reha Muhtar ve Mehmet Barlas’ın da bulunduğu pek çok gazeteci ile görüştü. Fethullah Gülen hakkındaki röportajları olay oldu. Dönüşünde Barlas için “Boğaz’da öğlen vakti... Binbir Gece Masalları’ndan çıkmış bir villa. Villanın sahibi, ince, aristokrat tavırları olan, gerçek bir İstanbul beyefendisi. Kendisiyle çok kaliteli bir konyak içme şerefine erişiyorum” diye yazdı.

Tartışmaya Reha Muhtar da katıldı, Aslamova’nın güzel bir Rus ajanı olduğunu ima etti, “İstihbaratçı taktiğiyle konuşturmaya çalışıyordu, röportajı yarıda kestim” dedi, “şuh bir uvertür”e benzetti, Mehmet Barlas’ı oyuna getirdiğini söyledi, “Bana da mı lo lo Darya Aslamova” diye sordu.

Kısaca Aslamova, Mehmet Barlas’ı oyuna getirmiş, Reha Muhtar’a kül yutturamamıştı.

İşte o gazeteci Darya Aslamova, tanıdığı Türk gazetecileri arayıp yeniden İstanbul’a geleceğini söyledi.

Bu kez gündeminde 1 Kasım seçimi var.

Bakalım bu kez ne olacak.