Öğrenciler protesto edecek

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e İstanbul’da tarihi Ayazağa Kasrı tahsis edildi. 2 bin metrekare kapalı alanı olduğu söylenen kasır, baştan sona yenilendi, Gül’ün ve ekibinin kullanımına açıldı. Kasrın eski yolu da kapatıldı, askeri bölgeden özel bir geçiş verildi. Bu arada Gül, Demokrasi Vakfı’nı da kurdu. Mütevelli heyetinde Mehmet Macit Gül, Candan Karlıtekin, Sami Kılıç, Faruk Bayrak, Ahmet Ertürk, Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer ve Ali Ekrem Tekelioğlu’nun olduğu vakfın merkezi de, 49 yıllığına hakları alınan bu kasır oldu. Ancak bir sorun var. Kasrın bitişiğinde MEF Üniversitesi var ve güvenlik önlemleri nedeniyle öğrencilerin geçişleri engelleniyor. Yolları uzayan, artık çevredeki yeşil alana çıkamayan öğrenciler, protesto eylemine hazırlanıyor. Bir de, güvenlik nedeniyle kasrın yolu, 3’üncü Kolordu’nun içinden geçtiği için şöyle diyorlar: “Demokrasi Vakfı’nın yolu, 3. Kolordu’dan geçer mi?”

Yardımseverliğin böylesi ancak bizde olur

Pakistanlı Şeriyad Da, ailesiyle İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nı gezmek için önündeki otoparkına aracını bıraktı. Ancak el frenini çekmeyi unuttu. Turist aile sarayı gezerken, otomobil denize doğru kaymasın mı? O sırada aracın denize kaydığını gören otopark çalışanları ve bazı sürücüler hemen koşturdular. Şans eseri, yarısı karada asılı halde duran aracın ön kaputuna oturdular. Otopark çalışanları ve sürücüler otomobilin önünde oturup, daha fazla suya kaymasına engel oldular. Hemen itfaiye ve polise haber verildi. Olaydan habersiz müzeyi gezen Pakistanlı aileyi polis getirdi. Turist şaşkına döndü, panik yaşadı. İtfaiyeye haber verildi, çekici getirildi, otomobil çekilerek kurtarıldı. Dün gazetelere yansıyan görüntüye bakınca, “Helal olsun” dedirtiyor.






















Hakkınızı helal edin gazeteciliği

“Bir nasihatte bulunayım... Beni bir ağabey olarak kabul ederseniz, bir ağabey tavsiyesi...” Böyle başlıyor yazı. Nasihat eden Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, nasihati alan “kardeş gazeteci” Vatan Ankara Temsilcisi Murat Çelik. Nereden baksan tuhaf yani. Görevini gelecek hafta devredecek olan Genelkurmay Başkanı Özel böyle seslenince gazeteci “Elbette, buyurun, dinliyorum...” diyor. Özel “eleştirin ama önyargılı olmayın” diyor özetle... Yazıda “TSK’nin milli bir ordu” olduğu gibi atlatma bir haber ile Özel’in “sıkıntılı” süreçler sonunda “zona” olduğu bilgisine de rastlıyoruz. Ama esas bomba sonda patlıyor. “Gazeteci” Genelkurmay Başkanı’na şöyle diyor: “Zaman zaman yaptığımız haberlerle, istemeyerek canınızı sıkmış olabiliriz. Bahsettiğiniz bütün bu sıkıntılarınızda, farkında olmadan, medya olarak bizim de payımız olabilir. Hakkınızı helal edin lütfen”... Bir gazetecinin görevi haber yapmak. Yaptığı haber eğer doğruysa “kimin canının sıkılıp sıkılmayacağını” ölçmek değil. Çelik hazır bulmuşken keşke Özel’e “görev süresinde yanlış yaptığını düşündüğü, içinin rahat etmediği bir olay olup olmadığını” sorsaydı. Ya da “Roboskililerle de helalleşmeyi düşünür müsünüz?” diyebilseydi...

Fenerbahçe’nin timsah yürüyüşü

Bu yıl takımlar çok iddialı transferler yaptı. Van Persie, Nani, Podolski, Quaresma derken, şimdi de Bursasporlular gözde. Sadece Fenerbahçe, 4 Bursasporlu futbolcuyu Fernandao, Şener, Volkan Şen ve Ozan Tufan’ı kadrosuna kattı. Galatasaraylılar soruyor: Fenerbahçe gollerden sonra artık timsah yürüyüşü mü yapacak? Malum 2010 yılında Fenerbahçeliler hatalı anons sonucu kendilerini şampiyon sanınca, böyle sevinmişlerdi.