Elçin Poyrazlar

Ped Yasakları

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Kayda geçmesi için yazıyorum:

Türkiye'de 2021 yılında market tedbirleri genelgesi nedeniyle bazı marketler hijyenik ped ve menstrüel ürünlerin satışını keyfi biçimde engelledi. 

Covid-19 salgını önlemleri için getirilen tam kapanma genelgesiyle sadece ‘zorunlu temel ihtiyaç’ ürünlerinin satışına izin verilmişti. 

Bu genelgeyi ‘yorumlayan’ bazı zincir marketler regl olmanın keyfi, lüks, bir çeşit ‘kozmetik eylem’ olduğunu düşünmüş olacak ki raflarını bantlayarak, zihni sinir bir yasağı tarihe geçirmiş oldular. 

Sosyal medyada #PedYasaklanamaz etiketi gündemin başını çekip durumun akıl almazlığını, absürtlüğünü ve yarattığı öfkeyi kamuoyuna yansıtmasaydı İçişleri Bakanlığı iki gün sonra hijyen ürünlerinin satışının yasak olmadığını açıklar mıydı emin değilim. 

İster genelgedeki boşluk deyin, ister hata deyin, ister bıyıklı iktidarın umursamazlığı deyin bu ülkede derin regl bilgisizliği ve düşmanlığı her gün milyonlarca kadın, kız çocuğu ve kendini ikili cinsiyet sistemi içinde tanımlamayan bireyleri doğrudan etkiliyor. 

Bu yasak, regl tabusunun en somut örneğiydi. 

Regl olmanın kirli, bir çeşit hastalık, saklanması gereken bir kusur olduğunu düşünen oldukça ciddi bir kesim var ülkede. 

Oyuncu Ceyda Düvenci'nin kızının ilk kez regl olmasını sosyal medya üzerinden kutlamasına sert tepkiler sadece iktidar çevreleriyle sınırlı değildi. 

Pek çoklarına göre kanamaya başlayan bir genç kızın bu biyolojik durumu ‘mahrem’ olmalı ve öyle kalmalıydı. 

Bunu söyleyenlerin oğullarının pipisi söz konusu olduğunda, çok parlak, şatafatlı, ‘dillere destan’ bir sünnet düğünü tasarlayanlar olması da bir rastlantı değil. 

Marketlerde menstrüel ürünlerin siyah poşete konması ya da gazete kağıdına sarılması da regl olan kişiye olumsuz bakışın bir yansıması. 

Üstelik regl olan kişilerin hijyenik malzemelere ulaşmasının bir insan hakkı olarak küresel boyutta kabul edildiği, konunun özsaygıyla ve temel sağlık hakkıyla ilgili olduğunun apaçık bilindiği bir çağda bunu yaşıyoruz. 

Temel sağlık malzemesi olan menstrüel ürünler Türkiye'de bir lüks tüketim ürünü gibi yüzde 18 oranında vergiyle satılıyor.

Ayrıca regl yoksulluğunun yaşandığı bir ülkede bu ürünlerin vergisi sıfıra bile düşürülse bazı kesimlerin satın alma gücü hiç olmayacak.  

İskoçya’nın yaptığı gibi okul, üniversite, sağlık kuruluşları, spor ve gençlik tesisleri gibi kamusal alanlarda menstrüel ürünlerin bundan faydalanmak isteyen herkese ücretsiz dağıtılması gerekir. 

Ancak bu da kendi başına yeterli değil. 

Regli sadece ‘ötekinin’ meselesi sanan ve bunun hakkında duymak ve konuşmak istemeyen toksik erkekliğin de rehabilite edilmesi gerekiyor. 

Marketlerde menstrüel ürünleri bantlayan kafanın değişmesi için regl olan bireylerin bir kuşak daha beklemeye sabrı yok. 

Bu amaçla yola çıkan, Türkiye’de regl yoksulluğu ve regl tabusu ile mücadele eden Konuşmamız Gerek Derneği’nin çabaları gözden kaçmamalı. 

Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan Konuşmamız Gerek Derneği’nin hazırladığı ‘Regl Olmayanlar için Regl Kılavuzu’ regl konusunda sosyal normların değişmesi gerektiğinin iyi bir örneği. 

Kılavuzda belirtildiği gibi ‘Bütün kadınlar regl olmaz. Regl olan herkes kadın değildir’.

Ve regl ürünlerine erişim bir insan hakkıdır. 

Kayda geçmesi için yazdım. 

*Kılavuza buradan ulaşabilirsiniz: https://konusmamizgerek.org/wp-content/uploads/2020/09/regl-kilavuzu-2_compressed.pdf



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları