Elçin Poyrazlar

Sokakta Kaldık

22 Eylül 2021 Çarşamba

Biz bu ülkenin gençlerini ne zaman terk ettik?

Onların yoksulluğu, işsizliği, yoksunlukları, ümitsizlikleri bizi ne zamandır ilgilendirmiyor?

Siyaset, din-milliyetçilik-rant çarkında dönerken muktedirlerin makamlarına yapışmak için yüzümüze savurduğu vıcık vıcık popülizm gözümüzü hangi noktada kör etti?

Günlerdir üniversite öğrencileri sosyal medya üzerinden Barınamıyoruz Hareketi ile seslerini duyurmaya çalışıyor.  

Gençler artan yurt ve ev kiralarını protesto etmek için parklardaki banklarda yatıyorlar. 

Barınamıyoruz Hareketi Türkiye'de örgün aktif öğrenim gören 8 milyon öğrenciden sadece 700 bininin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalabildiğini, İstanbul’da özel yurt ücretlerinin 1250 TL’den başlayarak 8 bin TL’ye ulaştığını söylüyor. 

Öte yandan öğrencilerin eline geçen aylık KYK burs miktarı 650 TL. 

Türkiye'de yoksullar çöpten beslenirken, insanlar yoksulluktan intihar ederken, evsiz ve işsiz kalanların sayısı her gün artarken…

Öte yandan kodamanlara mali teşvikler, şirketlere maddi destekler, dolandırıcılara vergi afları yağarken.. 

Bu yurdun gerçek sahiplerine banklarda uyumak reva görülüyor. 

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. maddesinin ilk paragrafı şöyle der:

‘Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar.’

Yani bir çatı altında barınma hakkı evrensel bir insan hakkıdır. 

Bu ülkede barınamayan milyonlarca gencin bu haktan mahrum olmasının suçu ne piyasa koşullarına, ne konut krizine, ne de küresel ekonomik sisteme atılabilir.

Milyonlarca gencin işsiz, yurtsuz, yoksul olmasının sorumlusu basiretsiz politikaların sahibi olan yöneticilerdir. 

Parklarda yatan öğrenciler polisin kendilerine ‘sizin eviniz yok mu evinize gidin’ dediğini söylüyor. 

Mesele tam da bu işte.

Bu gençlerin evi bu ülke. 

Bu ülkenin sahibi de onlar. 

Ancak sığınacakları bir dam yok. 

‘Çantalarımız yastık yaptık, bu gece sokakta yatacağız’ demişler öğrenciler. 

Onlar güvenli bir çatı altında uyuyamıyorsa o zaman uyku herkese haram olsun.  

Sahi, biz bu ülkenin gençlerini ne zaman terk ettik?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları