YÖK bir askeri darbe ürünüdür...
Ve “Darbeciliği” en büyük suç ilan eden, “darbecileri” (sözde de olsa) yargılayan mevcut iktidar, programında kaldıracağına söz vermesine karşın, darbe ürünü olan bu kurumu tepe tepe kullanmaktadır!

***

YÖK’e karşı ilk yazı, yasa çıkar çıkmaz “Milliyet Sanat” dergisinde yayımlandı...
O zamanlar Milliyet Sanat dergisini yönetenlerden Zeynep Oral, Meclis’te kabul edildikten sonra Resmi Gazete’ye yollanırken yasayı elde etmiş ve derhal bana göndermiş, ben de hemen daktilomun başına oturmuştum.

***

YÖK yasası halkın yüzde 92 oyla kabul ettiği ve şimdi herkesin yerden yere vurduğu ceberut 12 Eylül Anayasası’ndan neredeyse bir yıl önce çıkarılmıştır.
Anayasayı hazırlamakla görevli olan komisyonun başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı bile bu yasaya karşıdır...
Son dakikaya kadar direnir, fakat İhsan Doğramacı-Kenan Evren ikilisini aşamaz ve anayasanın çeşitli maddelerine serpiştirilen hükümlerle YÖK bir “Anayasal Kurum” haline gelir.
Amaç, üniversiteleri tümüyle siyasal iktidarın (o zaman için askerlerin) denetim ve yönetimine vermektir.

***

YÖK’ün üniversiteler üzerindeki bunaltıcı baskısı, sadece rektör seçimleriyle değil, bütçe, kadro tahsisi gibi yollarla, para ve personel denetimiyle de uygulanır...
Kamuoyu rektör atamalarındaki haksızlıklarla daha çok ilgilendiği için gündeme genellikle bunlar gelir.
Son örnek İstanbul Üniversitesi rektörlük seçiminde yaşanmıştır:
12 Mart 2015 tarihinde yapılan İstanbul Üniversitesi Rektörlük seçimlerini 2537 geçerli oyun 1202’sini alan Prof. Dr. Raşit Tükel kazanıyor...
Ama 18 kişilik YÖK Genel Kurulu, 1202 bilim insanının oyuyla seçilen Raşit Tükel’i ikinci sıraya, ikinci sırada 908 oy alan Mahmut Ak’ı da birinci sıraya koyuyor...
Mevcut sisteme göre üniversiteler seçim sonucu olarak YÖK’e altı aday bildiriyor, YÖK bunları üçe indirerek sıralıyor ve Cumhurbaşkanı üç kişilik listeden kimi isterse onu atıyor.
Prof. Dr. Raşit Tükel ilkeli bir psikiyatri profesörü...
Daha önceki seçime de girmiş, birinci seçilemezse adaylıktan çekileceğini ilan etmiş ve ikinci olunca da istifa etmişti.

***

Sadece Prof. Raşit Tükel’i rektör olarak atamak sorunu çözmeye yetmez, YÖK kaldırılmalı, üniversiteler yeni bir yasaya kavuşturulmalıdır!