Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Atatürk'ü Anlamak ve Yaşatmak: Başkent Üniversitesi

19 Şubat 2013 Salı

Gazi Mustafa Kemal Atatürkü en iyi nasıl anlar ve yaşatırsınız?

\n

Herhalde, onu Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Atatürk biçiminde bölerek, Kurtuluş Savaşı Atatürk Devrimlerinden ayırıp birini benimseyip ötekini reddederek değil...

\n

Herhalde 1908-1938 arasındaki sorunlar için oluşturulan çözümleri, bugünün dünyasında ve Türkiyesinde aynıyla uygulamaya kalkarak değil...

\n

Hele hele 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980de olduğu gibi, demokrasi dışı, hukuk dışı ve hatta kimi zaman insanlık dışı yöntemleri Atatürkçülüğe mal ederek hiç değil!

\n

***

\n

Gazi Mustafa Kemal Atatürkü anlamanın en iyi yolu onun kullandığı ana yöntemi, yani bilimi kullanmaktan geçer:

\n

Endüstri Devrimini kaçırdığı için geri kalmış, sonra da bu nedenle yarı sömürgeleştirilmiş ve savaş kaybettiği için işgal edilmiş bir din-tarım imparatorluğunda, Kurtuluş Savaşını nasıl yaptığını, nasıl örgütlediğini tarih, siyaset bilimi ve toplumbilim açılarından iyi irdelemek gerekir.

\n

Siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel altyapısı hazır olmayan bir feodal toplumu nasıl bir endüstri toplumuna dönüştürdüğünü, demokratik ve çağdaş bir yapının temellerini daha Kurtuluş Savaşı sırasında nasıl attığını, savaşı kazandıktan sonra 20nci yüzyılın en büyük toplumsal ve siyasal dönüşümünü nasıl başardığını o günün koşulları içinde iyi değerlendirmek gerekir.

\n

Gazi Mustafa Kemal Atatürkü yaşatmanın en iyi yolu ise yine onun kullandığı ana yöntemleri, yani bilimi ve sanatı kullanmaktan geçer:

\n

Gazi Mustafa Kemal Atatürkü yaşatmanın yolu, bilimde ve sanatta atılım yapmak, çağdaş ülkeleri bilim ve sanat etkinliklerinde yakalamak, hatta geçmektir.

\n

Bu açıdan günümüzde onu en iyi anlayan ve yaşatan insanların başında Başkent Üniversitesinin kurucu rektörü Prof. Mehmet Haberal gelir!

\n

Sadece cerrahi yetenekleriyle sayısız insana şifa veren bir hekim değil, Türkiyede ve dünyada organ naklinde çığır açan bir bilim insanıdır.

\n

Bununla da yetinmeyip örgütçülüğü, topluma adanmışlığıyla Türkiyedeki hukuksal yapıyı organ nakline uygun hale getirmiş, orada da durmamış, başta Başkent Üniversitesi olmak üzere sayısız vakıf, hastane ve eğitim kurumu kurmuştur.

\n

Dünya da onu onurlandırmıştır:

\n

Dünyanın en prestijli kurumlarında pek çok onur ödülü, örgüt üyeliği ve başkanlığı vardır.

\n

***

\n

Geçen aylarda bir konferans için Başkent Üniversitesine gittim...

\n

Daha binaya girişte mimari tasarım sizi adeta bir Atatürk aydınlığı ile karşılıyor...

\n

Aynı aydınlık öğrencilerin ve öğretim üyelerinin yüzlerine de vurmuş sanki!

\n

Sevgili okurlarım sakın abarttığımı, romantizme kapıldığımı düşünmeyin...

\n

Fizik çevrenin insanlar üzerinde büyük bir etkisi olduğunu, Başkent Üniversitesinin mimari yapısının başarıyla kullandığı güneş ışığının, bu yapının arkasındaki Mehmet Haberal ve arkadaşlarının iyimserliğini, başarılarını, Atatürkçülüklerini insanların yüzlerine ve ruhlarına yansıttığını bilin.

\n

Üniversite içinde bir de Atatürk Müzesi var; 1912den 1919a kadar İstanbulda, Akaretlerde yaşadığı evin birebir aynısı yapılmış, içi de ona ait eşyayla süslenmiş.

\n

Başkent Üniversitesinin bilim ve sanat etkinliklerine hiç girmiyorum. Çünkü bunları anlatmak için ayrı bir kitap yazmak gerekir; ama hem bilimde, hem sanatta öncü işlere imza attığını vurgulamak isterim.

\n

Atatürkü anlamak ve yaşatmak isteyenler örnek olarak Mehmet Haberala, başta bugünkü rektör Prof. Kenan Araz ve Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Mithat Çoruh olmak üzere çalışma arkadaşlarına ve yine başta Başkent Üniversitesi olmak üzere Haberalın kurduğu vakıf ve hastanelere baksınlar:

\n

Oralarda 20nci yüzyılın en başarılı dönüşüm projesi Türkiye Cumhuriyetini ve onun kurucu lideri Atatürkü göreceklerdir!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları