Adalet olmadan Barış olur mu?

Adalet olmadan Demokrasi olur mu?

Ey AKP’liler de dahil tüm politikacılar, ey iktidarla iş yapanlar da dahil bütün iş insanları, Adalet olmayınca kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmadığının farkında değil misiniz?

“Birinci Silivri Trajedisi” ile yıkılan Devlet yapısının yerine oluşturulan “Şahsım Devleti Rejimi”nin Adaleti yok ettiğini görmüyor musunuz?

İktidarın kendi yaptığı Anayasa’ya bile uymadığını, “İkinci Silivri Trajedisi Dönemi”ni başlattığını görmüyor musunuz?

Bu Rejim’in bu İktidar’ın ülkenin sadece bugününü değil, yarınını da ipotek ettiğini, sadece sizin değil, çocuklarınızın, torunlarınızın bile geleceğini kararttığını görmüyor musunuz?

Bu iktidar tarafından ülke kaynakları doğrudan kendi oligarşisine aktarıldığı için, halkın açlığa mahkûm edildiğini görmüyor musunuz?

Ey hukukçular, ey akademisyenler, bu iktidarın, emrine aldığı bazı sözde hukukçular aracılığıyla, “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni yok edişine sessiz kalmak sizi rahatsız etmiyor mu?

Ey siyasal partiler, İktidar’ın Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni yok etmesi sonunda sizin de yok olacağınızı görmüyor musunuz?

DEM Parti’nin ve CHP’nin seçilmiş Belediye Başkanları, tartışmalı gerekçelerle görevlerinden alınıp bir bölümünün yerlerine kayyımlar atanır, bir bölümü hapsedilirken, iktidar kaybettiği belediye başkanlıklarına zorla el koyarken ülkede adalet, Demokrasi ve Barış olabilir mi?

“Birinci Silivri Trajedisi” sırasında, yine bu iktidarın yönetimi altında, bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın Terör Örgütü Lideri olarak suçlanarak mahkûm edilip hapse atıldığını unuttunuz mu?

Zamanın Genelkurmay Başkanı’nı Terör Örgütü Lideri olarak mahkûm edenler şimdi nerede, bilmiyor musunuz?

Kimler 15 Temmuz 2016’da Darbe Girişimi yaptılar; onları Darbe Girişimi’nde bulunacak yerlere hangi İktidar getirdi?

“Birinci Silivri Trajedisi” sırasında, CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu tür mahkemeler olağanüstü dönem mahkemeleridir, adalet dağıtmazlar, güç odaklarına itaat ederler, iktidarın sopasıdırlar, toplumu şekillendirmek isterler. Adaleti katledenler inanın geldikleri gibi gidecekler” demedi mi?

O zamanki HSYK’nin Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da şöyle demişti bu mahkemeler için:

“ÖYM savcı ve hâkimlerinin ruh halini, basketbol ya da voleybol maçında başlamadan önce saha ortasında kafa kafaya vererek galibiyet kararlılığı sergileyen sporcuların ruh haline benzetiyorum ben.”

***

Eşzamanlı yaşanan “Kayyım Süreci”, “Yeni Süreç”, “Teğmenlerin Yargılanması” ve “Yeni Anayasa” girişimi, aynı iktidarın, kendi ömrünü uzatmak için giriştiği marifetler...

Çözüm, hukuk devleti ve bağımsız adalet, tam bir laik demokrasi, koşulsuz insan haklarıdır: 

Bunları da ancak yeni bir Meclis sağlar!

Unutmayın:

YA HEP BİRLİKTE YA HİÇBİRİMİZ!