Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarısız Dışişleri Bakanı, Hükümeti kurma görevi aldı...
Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarısız dış politikası, AKP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Erdoğan ile onun atadığı AKP Genel Başkanı ve müstafi Başbakan, eski Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından, birlikte yürütülmüştü.

***

Bu dış politika önce “Stratejik Derinlik” denilen ama Osmanlı özentisi bir laf kalabalığından ibaret olmanın dışında hiçbir özellik taşımayan bir yaklaşımla tarif edildi...
Sonra “Komşularla sıfır sorun” denilen ne olduğu belirsiz bir çizgiye çekildi ve tam tersi bir sonuç vererek, Türkiye’yi bütün komşularıyla sorunlu hale getirdi.
En sonunda Ortadoğu’nun saygın ve güçlü bölge liderlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti, tümüyle yalnız ve güçsüz kalınca da buna kılıf uydurmak için gülünç bir slogana “Değerli yalnızlık” lafına sığınıldı.

***

Aslında AKP döneminde Erdoğan- Davutoğlu çizgisinin izlediği dış politika üç özellikle tanımlanabilir:
1) Fırsatçılık.
2) Tutarsızlık.
3) Mezhepçilik.
Her ne kadar son zamanlarda “Mezhepçilik” ön plana çıkmış ve dış politikanın temel çizgisiymiş gibi görülüyorsa da, Irak, Kuzey Irak, Libya, Suriye, Gazze, İsrail, İran, IŞİD, Kobani olaylarındaki ve AB konusundaki zikzaklar, virajlar, eylem ve söylem değişikleri, özetle bütün deneyimler, “Fırsatçılık” ve “Tutarsızlık” özelliklerinin “Mezhepçilik” çizgisinin bile önüne geçtiğini gösteriyor.

***

Ortadoğu öyle bir bataklıktır ki, içine giren, sadece dış politika anlamında değil, içteki sorunlar açısından da çıkmaz sokaklara saplanır:
Çünkü bu coğrafyada dış ve iç ilişkiler, din, mezhep, ırk, milliyet ve dil eksenlerinde iç içe geçer, birbirinden son derece etkilenir.

***

Bu çerçevede dış politikadaki son yanlışların içerdeki yansımalarına kimse dikkat etmiyor:
Türkiye’nin Suriye ve IŞİD politikasındaki yanlışlarından dolayı, Kürtler Ortadoğu’da sadece siyasal değil, askeri güç olarak da, ABD’nin IŞİD’e karşı etkili müttefiki kimliğiyle yükseldiler...
Hiç kuşkusuz, dışardaki Kürt örgütleri, PYD, YPG ile içerdeki Kürt örgütleri PKK, KCK ve HDP, sadece siyasal değil aynı zamanda organik anlamda da birbirine bağlı oluşumlar...
Dışardaki Kürtlerin askeri varlığının güçlenmesinden ve işe yaramasından içerdeki Kürtlerin etkilenmemesi olanaksız!
Türkiye’nin gerçek istikrar sorunu ise içerdeki Kürtlerin silah bırakıp seçimlerde kazandıkları mevziler üzerinden siyasete katılmalarının sağlanmasına bağlı.

***

Şimdi içte de büyük sorunlar doğuran bu başarısız dış politikanın mimarları, muhtemel bir koalisyon hükümetinin büyük ortakları olarak (AKP ve CB) sahnede ve “Kürt sorunu” da olanca güncelliğiyle önümüzde:
Korkum, beceriksizlikleri ile yarattıkları dış politikadaki çıkmazları içe de taşımayı sürdürmeleridir!
Bu ortamda biraz garip kaçacak ama Bayramınız kutlu olsun!