Müjdeler olsun:
AKP’nin, “Gideceği yere kadar gidip orada ineceği” ünlü “Demokrasi Tramvayı”, “İleri Demokrasi!” durağını geçti, “Evrensel Ölçekte Demokrasi!” durağına doğru ilerliyor.

***

Cumhurbaşkanlığına çıkan Erdoğan tarafından AKP Genel Başkanlığı’na ve Başbakanlığa atanan Davutoğlu, Türkiye’yi “Evrensel Ölçekte Demokrasi” hedefine götüreceğini söylemiş.
Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki “İleri Demokrasi”, profesörlerin, gazetecilerin, askerlerin haksız ve hukuksuz bir biçimde hapse atıldığı, Twitter’ın, Facebook’un yasaklandığı, gösteri yapan gençlerin öldürüldüğü, halkın gaza boğulduğu bir rejimdi.
Anlaşılan Davutoğlu, Erdoğan’ın “İleri Demokrasi!” rejimini yetersiz bulmuş ki onu “Evrensel Ölçekte Demokrasi!” durağına taşıyacak.

***

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Türkiye’yi götürdüğü “Evrensel Ölçekte Demokrasi” nasıl bir şey:
Başbakan Davutoğlu bu konuşmayı yaptığı günden bir gün önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve sonra bizzat kendisi, yandaş medya mensuplarıyla “medyaya kapalı”, evlere şenlik bir toplantı düzenliyordu.
Zaten artık resmi davet ve toplantılara, “akreditasyon” yoluyla, istenmeyen yayın organlarının temsilcileri alınmamaya başlamıştı.
Bu “medyaya kapalı yandaş medya toplantısını” Cumhuriyet gazetesi “Gizlenmek İstenen Bir Şey mi Var?” başlığıyla sorguladı:
...Türkiye, çevresindeki tehditler nedeniyle çok yaşamsal kararlar alması gereken günlerden geçiyor. Bu nedenle, haber alma hakkı çok daha önemli bir boyut kazanmış durumda.
Bu yüzden, gazeteler arasında ayrımcılık yapılması bu kritik süreçte iktidarın bazı bilgilerin halk tarafından öğrenilmesini, duyulmasını, bilinmesini istemiyor olabileceğine ilişkin kuşkulara da neden oluyor.
Konunun bir başka boyutu daha var. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi makamlar kişisel değil, kamusal görev yapılan makamlardır. Yaptıkları toplantıların, çıktıkları gezilerin bütçeleri bile sadece AKP seçmenlerinin değil tüm yurttaşların vergileriyle karşılanmakta.
Hal böyleyken, bu makamlarda kamu adına sorumluluk alanların bazı gazeteleri ‘yakını’, bazı gazeteleri ‘hasmı’ gibi görmeye hakkı da yoktur. Umarız bu yanlıştan en kısa süre içinde dönülür.

***

Böylece “Evrensel Ölçekte Demokrasi”nin bazı özellikleri de açıklığa kavuşmuş bulunuyor:
1) Bazı bilgilerin halk tarafından öğrenilmesinin engellenmesi...
2) Kamu yöneticileri tarafından, hepimizin vergileriyle finanse edilen etkinliklerde, ayrımcılık yapılması...
3) Bazı gazetelerin “yakın”, bazı gazetelerin “hasım” görülmesi...

***

AKP’nin “Demokrasi Tramvayı” ilerledikçe, kim bilir daha hangi duraklarda duracağız?