AKP ile Cemaat’in ortaklaşa tezgâhladıkları “Birinci Silivri Trajedisi” sırasında her pazar bir yazı yazdım.
Amacım, içeridekilere unutulmadıklarını, dışarıdakilere de yapılan haksızlıkları anımsatmaktı.
Sonra AKP ile Cemaat kapıştı...
“İkinci Silivri Trajedisi” başladı:
Bu kez Cemaatçiler hapse girdi.
Ama bu arada Can Dündar, Erdem Gül, Hidayet Karaca gibi gazeteciler de hapse atıldı.

***

Bugün Can Dündar’ın içeriden gelen notunu paylaşarak, olay hakkında tarihe küçücük bir not düşmek istedim.
13 Aralık tarihinde Silivri Cezaevi’nden yazmış bu notu Can...
Hapse girmeseydi, büyük bir olasılıkla, Çengelköy’deki evinde, eşlerimizle birlikte Boğaz’a karşı çay içerken, Vahdettin’in köşkü anılarımı paylaşıyor olacağımız günlerden birinde!
Her notu gibi yine büyük harflerle yazmış:
“SAYIN HOCAM,
HER YAZINIZ BİZE GÜÇ, UMUT, MORAL VERİYOR.
ELLERİNİZE SAĞLIK, SAĞ OLUN.
ÇOK UZAMADAN GÖRÜŞMEK ÜMİDİYLE...
SELAM SAYGILARLA
CAN DÜNDAR”
Sağ alt köşede, Can’ın imzasından sonra, yine büyük harflerle basılmış bir damga var:
“SİLİVRİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU MEKTUP OKUMA KOMİSYONU GÖRÜLMÜŞTÜR” diyor.

***

Onları ben unutmuyorum...
Hiç kuşku yok ki tarih de unutmayacak...
Ama siz de ihmal etmeyin, günlük yaşamınız sırasında da unutmayın!