Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İsmet İnönü NedenBaşkanlık RejimineGeçmemişti?

24 Mayıs 2012 Perşembe
\n\n\n

Ne hikmetse, Türkiyedeki başkanlık rejimi tartışmaları ya görevdeki cumhurbaşkanları ya da cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan başbakanlar tarafından gündeme getiriliyor.

\n

Ciddi tartışmalar ilk kez, Evrenden sonra cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan Özal tarafından başlatılmıştı.

\n

Özalın bu konudaki girişimi, cumhurbaşkanı seçileceği sırada yapılan yerel seçimlerde ANAPın oyu yüzde 20lere düştüğü için, başarılı olamadı.

\n

Ama gerek başbakanlığı gerekse cumhurbaşkanlığı sırasında hem federasyonu hem de bölgesel özerkliği başkanlık rejimi ile birlikte tartışmaya başladığı için Türkiyede başkanlık rejimi ile federasyon ve bölgesel özerklik kavramlarının birlikte düşünülmesine yol açtı.

\n

Özaldan sonra cumhurbaşkanı seçilen Demirelin de yumuşak bir tutumla da olsa bu rejimi tartıştığını görüyoruz.

\n

Bugünkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu tür tartışmalara pek girmedi.

\n

Tam tersine rektör atamaları gibi bazı yetkilerin fazla olduğundan ve cumhurbaşkanına gereksiz bir yük yüklediğinden söz etti.

\n

AKP ise çeşitli vesilelerle cumhurbaşkanlığının yetkilerinin fazla olduğunu ve başkanlık rejimini benimsemediğini, zaten sürekli olarak ifade etmişti.

\n

Şimdi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın cumhurbaşkanlığına aday olması gündeme gelince AKP yön değiştirdi ve başkanlık sistemini savunmaya başladı.

\n

Bu arada AKPnin karşılaştığı her sorunu ve engeli yasa çıkararak veya referanduma giderek duruma özelçözümlerle aşma davranışı, sadece yasal sistemi değil, siyasal sistemi de yozlaştırıcı etkiler yapmayı sürdürdü:

\n

İlk oylamalarda Abdullah Gülün Meclisteki nisap tartışmalarından dolayı cumhurbaşkanı seçilememesine ve oy çoğunluğu konusundaki tartışmalarda Anayasa Mahkemesinin bu engeli onaylamasına karşı da referanduma gitti ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağladı.

\n

Böylece parlamenter demokraside, halkoyuyla doğrudan seçilmiş bir cumhurbaşkanlığı gibi garip ve tutarsız, çeşitli sürtüşmelere yol açacak yeni bir durum ortaya çıktı.

\n

***

\n

Bugün, başkanlık rejiminin AKP tarafından ısrarla savunulmasına karşı, kamuoyunun eğilimlerinde parlamenter rejim lehine bir ağırlık görülüyor.

\n

CHP ve MHP de başkanlık rejimine karşı net bir tavır koydu.

\n

Bu durumda AKPnin BDP ile ittifak aradığı ve Hürriyetteki dünkü yazısında Yalçın Doğanın da belirttiği gibi Al özerkliği, ver başkanlığı gibi bir anlaşma yapmak istediği gündeme geldi.

\n

AKPden bu konuda çıkan sesler henüz netleşmedi:

\n

Kimileri federasyon ve özerklikle başkanlık rejiminin ilgisi olmadığını söylerken kimilerinin de özerklik konusunda BDPye göz kırpmaya başladığı anlaşılıyor.

\n

Geçen gün Kişiye özel dikilecek olsa, Başkanlık elbisesi en çok Mustafa Kemal Atatürke yakışırdı.

\n

İstememiş

\n

Kişiye özel temeller üzerinde devlet yönetilemeyeceğini bildiği için

\n

Halkına, Meclisine, partisine, arkadaşlarına ve en önemlisi, kendine güvendiği içindiye yazmıştım.

\n

Bugün bir başka konuyu gündeme getirmek istiyorum:

\n

Türkiyeye çok partili sistemi getiren İsmet İnönü, yeni rejimin düzenlemelerini yaparken acaba neden kendini ve makamını güvenceye alacak bir başkanlık rejimine geçmemişti

\n

Üstelik de çağdaşları arasında Hitler, Mussolini, Franco, Roosevelt, Truman, Stalin gibi örnekler varken!

\n

Bence, bugüne ışık tutması bakımından düşünmeye ve tartışmaya değer bir konu.

\n\n\n
\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları