Kılıçdaroğlu garanti: Çözümü 8 yıl önce önermiştim!

23 Mart 2023 Perşembe

Dün Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklamasıyla, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğinin anlaşılmasından sonra, Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci turda Cumhurbaşkanı seçilme olasılığı kesinleşti gibi.

İktidarın otoriterlik baskısı ile birlikte yükselen, yolsuzluk, haksızlık ve hukuksuzlukları, birbirine rakip milliyetçi çizgilerden gelen iki partiyi bile, Demokratik Rejim uğruna, aynı adaya destek açıklamasında buluşturdu:

MHP, Demokratik Rejimi savunmayınca, bu partiden kopan milliyetçileri temsil eden İYİ Parti, “Millet İttifakı” içinde, Demokratik Rejimden yana tavır koydu.

HDP de varlığını ancak barışçı ve Demokratik bir rejim içinde sürdürebileceğini fark edince “Millet İttifakı” adayına karşı, içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı paydaşlarıyla birlikte Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını ilan etti.

Böylece siyasal çizgilerini Türk ve Kürt milliyetçilikleri üzerine inşa etmiş olan iki parti, dinci çizgiden ve sosyalist ideolojiden gelen partilerle de, “Demokratik Rejimi” kurmak için, CHP’nin şemsiyesi altında, aynı adayı desteklemek hedefinde buluştu.

Kanımca bu buluşma, Türkiye’nin siyasal tarihinde, SağSol, Türk-Kürt ve Sünni-Alevi olarak gelenekselleşen kırılma çizgilerini “OtoriterDemokrat” farklılığıyla çapraz kesen bir yeniliktir:

Çünkü bu yenilik, bütün bu kırılma çizgilerindeki karşıt grupları, kendi içlerinde “DemokratlarOtoriterler” biçiminde bölmüş ve “Demokratik Rejimden yana olanlar” lehine yüzde 50’yi çok aşan bir çoğunluk oluşturarak Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanlığı desteğini üretmiştir.

Ben bu çözümü 7 Haziran 2015 seçimlerinden hemen sonra, sekiz yıl önce önermiştim.

***

Erdoğan/AKP yönetiminin iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçimlerinden sonra, Cumhuriyet’te, 16.06.2015 tarihinde Demokratik Rejim umuduyla, yazdığım yazımı şöyle bitirmiştim:

“(Bu seçim sonucunda) Milliyetçi partilerin iki uçta güçlenmesi, hiç kuşkusuz, Türkiye’nin oluşturacağı çözümleri üretmek için izlenecek yönteme de ışık tutmalıdır:

Uzun vadede Türkiye’nin istikrarı ve refahı, (sanıldığı gibi AKP-CHP koalisyonunda değil) son tahlilde, MHP ile HDP’yi dengeli bir biçimde uzlaştıracak ‘demokratik yöntemle’ belirlenecek olan çözümlerdedir...

Önce demokrasi kurulacak, sonra demokratik yöntemlerle çözüm aranacaktır!

Çözüm sürecinin kalıcı olabilmesi, önce demokrasinin yeniden kurulmasına bağlıdır.

Yani önce, seçim ve partiler yasalarında değişikliklerin, adalet ve eğitim reformlarının, temiz toplum hesaplaşmalarının gerçekleştirilmesi, yağmanın önlenmesi ve STK’ler ile medyanın özgürleşmesi sağlanmalıdır:

‘Çözüm süreci’, kapalı kapılar arkasında yapılan gizli ve karanlık pazarlıklarla değil, demokrasi yeniden kurulduktan sonra, halkın önünde ve halkın temsilcileri tarafından yapılacak açık ve şeffaf müzakerelerle kalıcı bir sonuca ulaştırılabilir...

Bu süreç de ancak, CHP’nin demokrat kimliği ile güvenceye alınacak bir ortak Meclis programı veya bir ortak hükümet ile olanaklıdır.”

Bu makaleden dört gün sonra 20.06.2015 tarihinde de şöyle yazmıştım:

“Ben, bu Cumhuriyeti birlikte savaşarak kurmuş olan Türklerin ve Kürtlerin milliyetçi ideolojilerinden güç alan MHP ve HDP’nin...

Geçmişin karanlık ve kanlı tarihinden beslenmek yerine... Aydınlık ve demokratik bir geleceğin inşası için çalışacaklarına...

Türkiye’yi yağmacı ve rüşvetçi bir otoriterliğin pençesinden kurtarmaya öncelik vereceklerine inanıyorum.”

Ne yazık ki 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarının Demokratik Rejimi kurtarmak için oluşturduğu bu fırsat, CHP, MHP ve HDP tarafından değerlendirilemedi ve 1 Kasım seçimlerinde, ülke yeniden otoriter “Şahsım Devleti” rejimine kurban edildi.

***

Şimdi sekiz yıl önce önerdiğim model, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başarıyla uygulanan bir strateji sonunda uygulamada sonuç vermiş görünüyor.

Elbette bunun arkasında 2019 İstanbul ve Ankara yerel seçimlerinde denenmiş olan uzlaşma stratejisinin başarısı yatıyor.

Dolayısıyla bu kez, Demokratik Rejim’in ülke çapında yeniden kurulması olasılığı çok yükseldi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları