Kılıçdaroğlu Haklıydı; Ama...

31 Ocak 2015 Cumartesi

Erdoğan’ın TRT’de Başkanlık Sistemini savunmasıyla 2015 seçimleri propaganda dönemi resmen başladı.
Şimdi artık sıra adayların belirlenmesinde.

***

2011 seçimlerine giderken Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylarını, CHP şemsiyesi altında en geniş laik-sol koalisyonu oluşturmak amacıyla belirledi.
Çok doğru bir stratejiydi bu:
En sert soldan en yumuşağına, en ödünsüz Atatürkçüden en uzlaşmacısına, Kürtlerin haklarını demokratik ve laik çizgide savunanlardan demokratik platformlarda Türkiye’nin bütünlüğünü korumak isteyenlere, dindar ama demokrat Müslümanlardan katı laiklere kadar, birçok ünlü ve değerli kişiyi CHP çatısı altında topladı.
Ama bu değerli insanlar, parti disiplinine uygun bir takım çalışması ruhuyla değil, her biri tek başına bir lider, tek başına bir kurtarıcı, tek başına da kalsa yolundan dönmeyecek ödünsüz bir polemikçi gibi davranarak CHP’den beklenen sinerjik hamleyi gerçekleştiremediler.

***

Değerli okurlarım bilirler:
Yazılarımda olayları ve yorumları, kişiselleştirmeyi, insanları yargılamayı pek sevmem...
Ancak kaderimizi etkileyen kararlar alan yöneticilerin yanlış uygulamaları konusunda zorunlu olarak bazen bireye dönük yorum yaparım.
CHP içindeki olayların ayrıntılarını bilmiyorum...
Bu nedenle hangi değerli politikacı, CHP’de ne yaptı?..
Parti yönetimiyle kim, neden ters düştü?..
Neden bir değerli insan, tam seçim öncesi partiden istifa edip yeni parti kurarak CHP’ye en büyük hasarı vermeye çalıştı...
Parti içindeki hizipler arası ilişkiler, gerginlikler nedir?..
Bilmiyorum.
Ama herkesin gördüğünü ben de görüyorum:
Kılıçdaroğlu’nun 2011 seçimleri öncesinde, doğru bir strateji olarak belirlediği “CHP içinde, demokratların, laiklerin, solcuların, Atatürkçülerin, dindarların, Kürtlerin, Türklerin büyük koalisyonu”, yürümedi!
Yazık oldu, çok yazık!

***

Olayı biraz da, yirmi dört yıl önce Erdal İnönü’nün 1991 seçimlerinde, Kürt politikacıları SHP listesinden Meclis’e taşımasına ve ondan sonra yaşanan düş kırıklıklarına benzetiyorum:
Lider doğru karar veriyor, doğru strateji uyguluyor, ama olaya katılan aktörlerin deneyimsizliği sonuç alınmasını engelliyor!

***

Dilerim bu kez CHP, milletvekili adaylarını belirlerken, siyasal partiler içinde en demokratik yöntemleri kullanan örgüt olarak, bugüne kadar olduğu gibi, önseçimlere yeterince ağırlık verir...
Ve kontenjan adaylarını belirlerken de, kamuoyunu etkilemek için sadece “vitrin süsü” ünlü aramaz, tabanın da kabul edeceği ve ilerde birlikte verimli çalışılabilecek kişileri, tercihen kadınlar ve gençler arasından seçer.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları